Dairesi
Pamuk üreticiliği yapan davacının, ürettiği pamuğu işlediği çırçır fabrikasının tamamına sahip olmaması ve fabrikada başkalarına ait pamukların da işleniyor olması sebebiyle, çırçır fabrikasının, davacıya ait zirai işletmenin cüz’i; dolayısıyla, çırçırlama faaliyetinin zirai faaliyetin devamı
Karar No
1992/2769
Esas No
1990/1139
Karar Tarihi
23-09-1992

Danıştay Üçüncü Daire

Pamuk üreticiliği yapan davacının, ürettiği pamuğu işlediği çırçır fabrikasının tamamına sahip olmaması ve fabrikada başkalarına ait pamukların da işleniyor olması sebebiyle, çırçır fabrikasının, davacıya ait zirai işletmenin cüz’i; dolayısıyla, çırçırlama faaliyetinin zirai faaliyetin devamı olarak kabulü mümkün değildir. 213 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 52/5. maddesinde; mahsullerin değerlendirilmeleri maksadıyla ve zirai istihsale müteferri olarak işlenmesinin de zirai faaliyete gireceği, ancak bu ameliyenin aynı teşebbüsün cüz’ünü teşkil eden bir işletme de vukua gelmesi halinde zirai faaliyet sayılabilmesi için işletmenin sınai bir müessese ehemmiyet ve genişliğinde olmaması ve faaliyetini, cüz’ünü teşkil ettiği teşebbüsün mahsullerine hasretmesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır. Olayda davacının zira işletmesinde üretilen 21.684.500 liralık pamuğun; yükümlünün 3/12 hissesine sahip olduğu çırçır fabrikasında işlendikten sonra ticari işletmesinde çiğit ve preseli pamuk olarak satıldığı anlaşılmaktadır. Çırçır fabrikasının tamamının davacıya ait olmadığı ve fabrikada sadece davacının ürettiği pamukların değil diğer üreticilere ait pamukların da işlendiği konusunda çekişme bulunmamaktadır. Bu durumda çırçır fabrikasını davacıya ait zirai işletmenin bir cüz’ü olarak kabul etmeye olanak bulunmadığından, çırçırlama faaliyetini zirai faaliyetin devamı gibi nitelemek mümkün değildir. Davacı hem zirai faaliyeti hem de ticari faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olup; ilgili dönemde her iki kazancım da beyan etmiştir. Kendi zirai işletmesinde üretilen pamuğun; işlendikten sonra diğer satın aldığı pamuklarla birlikte ticari işletmesinde satılması davacının zirai mahsulünü ticari işletmesine devrettiğini göstermektedir. Zirai mahsulün ticari işletmeye devri bir anlamda zirai mahsul alımı sayılacağından; bu devir nedeniyle müstahsil makbuzu düzenlememekten dolayı özel usulsüzlük cezası kesilmesinde kanuna aykırılık bulunmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasının bu kısmım iptal eden mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmediğinden temyiz isteminin kabulüne oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı