Danıştay Dördüncü Daire
KVK 37. maddesine uygun olarak gerçekleşen devir sonucunda, devralınan şirketin birikmiş zararları, kurumlar vergisi matrahından indirilebilir. 1986 takvim yılı için davacı adına inceleme raporuna istinaden gelir vergisi salınmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir. Açılan dava sonucunda Vergi Mahkemesi kararıyla, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 36. maddesinde, bir veya birkaç kurumun diğer bir kurumla birleşmesi, birleşme sebebiyle infisah eden kurumlar bakımından tasfiye hükmünde olduğu, ancak birleşmede tasfiye karı yerine birleşme Karının vergiye matrah olacağı, birleşilen kurumdan alınan değerlerin Vergi Usul Kanunu'nda yazılı esaslara göre değerleneceği, 37. maddesinde, birleşme neticesinde infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni ve iş merkezlerinin Türkiye'de bulunması, münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerini birleşilen (devralan) kurumun, kül halinde devralması ve bilançosuna geçirilmesi, birleşilen kurumun, münfesih kurumun ortaklarına ve sahiplerine devraldığı, servet nisbetinde hisse vermesi koşuluyla şekil değiştirmelerinin devir hükmünde olduğu, 38. maddesinde de, devirlerde maddede öngörülen şartlara uyulduğu takdirde münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançların vergilendirileceği, doğrudan birleşmeden doğan kazanç hesaplanmayacağı ve vergilendirilemeyeceği öngörülmüş, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun geçici 11. maddesinde ise bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bilançolarına dahil amortismana tabi iktisadi kıymetleri ve bu kıymetler üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları her hesap dönemi sonu itibariyle maddede belirtilen koşullarla değerleyebileceği belirtildiği, sözü edilen bu maddelere gör& şekil değiştirmenin devir sayılıp vergilendirilmemesi için münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerini birleşen kurumun kül halinde devralması ve aynen bilançosuna geçirmesi ya da iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanunu'nun geçici 11. maddesinde öngörülen koşullara uygun olarak değerlendirilmesi gerektiği, olayda ......... Anonim Şirketi'nin tüm varlığı ile ............ Sanayi Anonim Şirketi'ne devir olunduğu, devrolunan şirketin bilançosundaki mevcut sabit kıymetlerle diğer iktisadi değerlerini mahkemeye bilirkişi aracılığı ile değerlettiği ve sabit iktisadi kıymetlerinde Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yeniden değerlemesinde, bu kıymetlerin mahkemece yapılan değerlemeden önceki değeri ve birikmiş amortismanlarının dikkate alındığı ve yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunan miktar, mahkemenin yapmış olduğu değer arasındaki fark değer artış olarak devralan şirketin kayıtlarına geçtiği, yapılan devir işleminin Kurumlar Vergisi Kanunu'na uygun olduğu, olayda kül halinde devralma şartının ihlal edilmediği birleşilen kuruma münfesih kurumun ortaklarına devraldığı servet nisbetinde hissesini verdiği kül halinde devir ile münfesih şirketin tüm aktif ve pasifi ile devralan şirkete devir gerçekleştiğine ve münfesih şirketin aktifinde bulunan sabit kıymetlerde davacı şirkete geçtiğine göre bu devir işlemini Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre geçerli Kurumlar Vergisi Kanunu hükmüne göre geçersiz saymak olanaksız olduğu, 30.12.1986 tarihinde münfesih şirket, davacı şirketle birleşmiş olup, gerçekleşen bu devir işlemi ile devrin son bulduğu anlaşıldığı 37. maddeye uygun bu birleşme işleminden sonra davacı şirketin, devralınan şirketin birikmiş zararlarım Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8/14. maddesi gereği kurumlar vergisi matrahından indirmesinde yasalara aykırılık bulunmadığından kaldırılmasına karar verilmiştir, idarece ...............ile .......... arasındaki birleşmenin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 37. maddesine göre devir hükmünde sayılmayacağı, maddede öngörülen kül halinde devralmanın temel şartının mahkemece rayiç bedel belirlemesi yoluna gidilerek ihlal edildiği, bu durumda münfesih ...........'in devir bilançosunda yer alan birikmiş zararın toplamı şirketin kurum kazancından indirilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması isteminin reddine oybirliği ile karar verildi.