Danıştay Yedinci Daire

Şirket sorumlu müdürüne ait kişisel banka hesabinin gerçekte şirkete ait olduğu hususu, hesap sahibinin ve şirket yetkililerinin beyanları ile veya bu yönde yapılacak başkaca bir tesbitle kanıtlanmadıkça, bu kişinin malî durumunun yeterli olmadığından ve şirketin hesabında yapılmış işlem olmamasından hareketle, anılan hesabın şirkete ait olduğu kabul edilerek, şirket adına re'sen tarhiyat yapılamaz. Uyuşmazlık, yükümlü şirket mesul müdürü A.Ö. adına bir banka şubesinde açılan vadesiz mevduat hesabinin, gerçekte şirkete ait hasılatın yatırılıp çekildiği, elde edilen kazancın vergi dairesinin bilgisi dışında bırakılması amacına yönelik işlem gören bir hesap olduğu kabul edilerek saptanan matrah farkı üzerinden cezalı tarhiyat yapılmasından kaynaklanmaktadır. İnceleme elemanınca hesap sahibi A. Ö.'nin işyerinde asgari ücretle çalıştığı ve hesapta gözlenen hareketleri sağlayacak ekonomik güçten yoksun olduğu, ayrıca şirkete ait banka hesaplarında yıl içinde hiçbir işlem yapılmadığı, bu hususların ise söz konusu kişisel banka hesabinin gerçekte şirkete ait işlemler için kullanıldığım gösterdiği, bu durumun defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığının kanıtı olduğu kabul edilerek re'sen matrah farkı tespit edilmiştir. Ancak, anılan hesabın şirkete ait bir hesap olduğu yönünde, hesap sahibi, şirketin diğer yetkilileri ve ortakların bir beyanları olmadığı gibi, bu yönde başkaca bir tesbit de mevcut değildir. Hal böyle olunca, adı geçen kişisel banka hesabinin şirketle ilgili olduğu ve bu hesaptaki hareketlerin şirket hasılatım vergi dairesinin bilgisi dışında bırakmak amacıyla kullanıldığı somut delillerle ortaya konulamadığına göre, salt bu husustaki tesbitlerin re'sen takdir nedeni olarak kabul edilemeyeceği ve şirket kayıtlarının doğru olmadığım gösteremeyeceği açıktır. Bütün bu hususlar, cezalı vergilemeye dayanak olan vergi incelemesinin eksik yapıldığım gösterdiğinden, şirket adına re'sen tarh olunan cezalı verginin yasal dayanaktan yoksun olduğu, şahsî kanaat ve varsayımlara dayandığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, yükümlü temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi.