Danıştay Dokuzuncu Daire

Murisin ölümünden önce şirketten çektiği paranın nereye harcandığı varisler tarafından izah edilemiyorsa muhasebe kayıtlarının da muvazaalı olarak düzenlendiği kabul edilir. 28.4.1990 tarihinde ölen muristen intikal eden mallardan dolayı verilen beyanname üzerine intikal konuşu mal ve işlemlerin incelenmesi sonucunda re'sen takdir edilen matrah üzerinden salınan veraset ve intikal vergisi ile kesilen kusur cezasına karşı açılan davayı; uyuşmazlığın murisin ortağı olduğu şirkete ait demirbaş ve emtiaların yeniden değerlendirilmesinde tesbit edilen farklar ile ölümden önce şirketten çekilen paranın matraha ilave edilmesine ilişkin bulunduğu, 7338 sayılı Veraset ve intikal vergisi Kanunu'nun 10. maddesinin 3. fıkrasında, idarece bu maddede belirtilen esaslara göre beyan edilen değerler üzerinde ilk tarhiyatın yapılacağı öngörülmüş olup, maddenin devamında, intikal eden malların Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen ölçülere göre yeniden değerlendirilmesinin yapılarak tarhiyatın ikmal edileceği, her ne kadar vergisi anlaşmazlık konuşu demirbaşlar ile emtiaların, inceleme elemanınca yapılan emsal değerlendirilmesinin bir de bilirkişiye yaptırılması istenmekte ise de, murisin ölümünü müteakip şirket tasfiye edilmiş olduğundan buna fiilen imkan kalmadığı, inceleme elemanınca değerlendirilip takdir komisyonunca takdir olunan 16.721.270 lira matrah farkının yerinde görüldüğü, diğer taraftan murisin ölümünden önce şirketten çektiği paranın mirasçılarına intikal ettiğine dair somut bir tesbitin yapılmadığı, bu nedenle ölümden önce çekilen 156.268.465,TL'nın matrahtan indirilmesi gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının; murisin ölümünden 28 gün önce şirketten çektiği paranın (156.268.465,TL) nereye harcandığı varisler tarafından izah edilemediği gibi muhasebe kayıtlarının da muvazaalı olarak düzenlendiği iddia edilerek bozulması isteminin reddine oybirliği ile karar verildi.