Danıştay Dördüncü Daire
1. Davacı tarafından vergi mahsubunda kullanılan müstahsil makbuzlarının zirai ürün satışı nedeniyle mi, yoksa vergi mahsubundan yararlanmak amacıyla içeriği itibariyle yanıltıcı (naylon) olarak mı düzenlendiği araştırılmadan karar verilemez. 2. Olayın Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde değerlendirilmesi mümkün değildir. Uyuşmazlık; zirai kazanç bakımından gelir vergisi yükümlüsü bulunan davacının yıllık beyannamesine göre tahakkuk ettirilen vergiden, mahsubu yapılan zirai ürün satışlarına ilişkin gelir (stopaj) vergisinin dayanağım teşkil eden belgenin (müstahsil makbuzunun) içeriği itibariyle yanıltıcı (naylon) olduğunun tespit edilmesi nedeniyle, adına ikmalen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı kabul ederek, tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemiyle yapılan temyiz başvurusuna ilişkin bulunmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 121. maddesinde; yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş veya götürü usulde tespit edilmiş olan kazanç ve ücretler dolayısıyla ödenmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği belirtilmiş olup, bu hükme göre beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden bir mahsup yapılabilmesi için beyana dahil gelirin daha önce tevkifata tabu tutulmuş veya vergilendirilmiş bulunması gerekmektedir. Olayda, davacı tarafından vergi mahsubunda kullanılan müstahsil makbuzlarının zirai ürün satışına ilişkin olup olmadığının, bir başka ifade ile müstahsil makbuzlarının zirai ürün satışına ilişkin olup olmadığının, bir başka ifade ile müstahsil makbuzlarının zirai ürün satışı sebebiyle mi yoksa vergi makbuzundan yararlanmak amacıyla içeriği itibariyle yanıltıcı (naylon) olarak mı düzenlendiğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, maddi olay ve hukuki durum yanlış nitelendirilerek 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesinde düzenlenmesini bulan müteselsil sorumlulukla ilgili koşulların olayda gerçeklemediği gerekçesiyle tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.