Dairesi
Yıl sonunda, belli miktarın üzerinde satış firmalara, ana firma tarafından, ’ciro primi’, ’ciro iskontosu’ adı altında yapılan ödemeler, bir hizmetin karşılığım teşkil etmediğinden KDV’ne tabi olmayacaktır.
Karar No
1992/1127
Esas No
1989/4011
Karar Tarihi
16-04-1992
Danıştay Yedinci Daire

Yıl sonunda, belli miktarın üzerinde satış firmalara, ana firma tarafından, ’ciro primi’, ’ciro iskontosu’ adı altında yapılan ödemeler, bir hizmetin karşılığım teşkil etmediğinden KDV’ne tabi olmayacaktır. Uyuşmazlık, toptan ilaç alım satımı yapan yükümlü şirketin; ilaç satın aldığı firmalar ile aralarında yaptıkları yazılı ya da sözlü anlaşmalarla ilaç satışının anlaşmada belirtilen miktarı aşması halinde yıl içerisindeki değişik tarihlerde veya yıl sonlarında olmak üzere değişik adlar altında dekontla almış olduğu paraların katma değer vergisine tabi olup olmadığına ilişkindir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı ile diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanun’un 24/c maddesinde de vade farkı, fiyat farkı, faiz. prim gibi çeşitli gelirler Kanunu’nun 25. .maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun miktardaki Iskontoların katma değer vergisi matrahına dahil olmadığı açıklanmış bulunmaktadır. Bu durumda, ciro iskontosu, yıl sonu iskontosu, ciro primi, hasılat primi gibi adlarla anılan ödemenin niteliğinin ve Katma Değer Vergisi Kanunu’ndaki yerinin belirlenmesi gerekmektedir. inceleme raporunda, bu ödeme iskonto olarak nitelendirilmiş ve bir hizmetin karşı iği olduğu vurgulanmıştır. Vergi Mahkemesi’nin temyiz konusu kararında ise, ödemenin ticari teamüllere uygun bir iskonto olarak kabulü halinde bu indirimin fatura ve benzeri vesikalarda yeralması nedeniyle, hizmet karşılığı alınan bir prim olarak kabulü halinde ise, esasen katma değer vergisine tabi unsurlar arasında bulunması nedeniyle vergiye tabi olduğu görüşüyle tarhiyat bu yönden onanmıştır. Söz konusu ödeme belli dönemlerde ya da yıl sonunda yapılan ’miktar iskontosu’ mudur? Miktar iskontosu satıcısının alıcıya belli bir miktarın üzerinde mal almaşı hainde birim fiyat ya da toplam satış tutarı üzerinden belli bir oranda yapılan indirimdir. Bu indirim doğrudan doğruya satın alınan mallar ve bu malın miktarıyla ilgilidir. Satın alma sırasında salın alanın lehine olarak uygulanır ve faturada yer alır. Olayda ise, yapılan ödemenin satın alınan malla ilgili olmayıp, satın alınan malın (satın alan tarafından) satışıyla ve özellikle bu satışın miktarıyla ilgili olduğu açıktır. Bu itibarla bu tür ödeme ’miktar iskontosu’ olarak kabul edilemez. Sözü edilen ödemenin ’prim’ niteliğinde olup olmadığına gelince; prim, yazılı ya da sözlü bir anlaşmaya veya bu primi ödeyecek olanın tek yanlı olarak belirlediği koşullara uygun şekilde, başarılmış bir iş ya da hizmet karşılığı yapılan ödeme olarak tanımlanabilir. 3065 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca prim katma değer vergisi matrahına dahildir. Prim başarılı bir hizmetin karşılığıdır. Hizmet, 3065 sayılı Kanun’un 4. maddesinde tanımlanmış ve hizmet işlemleri olduğu açıklanmış bulunmaktadır. Bunlar, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşen işlemlerdir. Madde metninden anlaşılacağı üzere, yapılan işin ’hizmet’ sayılabilmesi için doğrudan doğruya ve münhasıran, muhatap için yapılmış olmalıdır. Olayda ise, yapılan si bu maddede sayılanlar arasında yeralmadığı gibi alıcının (yükümlünün) satın aldığı malı belli bir miktarın üzeride satması, doğrudan doğruya ve münhasıran satıcı için yapılmış bir hizmet niteliğinde değildir. Satıcı (yükümlü) bir ecza deposu işleteni olarak öncelikle kendi yararı gereği satışlarında yüksek ciro yapmak amacı taşır. Diğer bir ifadeyle, satıcı, satışım mümkün olduğu kadar yüksek rakamlara ulaştırmakla, öncelikle kendine hizmet eder. Malı aldığı firmaya hizmeti dolayısıyladır. Ancak, koşulların gerçekleşmesi halinde bundan ödemeyi yapan’ satıcı da yararlanır. Bu da tesadüfidir. Diğer taraftan, katma değer vergisi yansıtılabilir bir vergidir. Nihai tüketicinin üzerinde kalır. Bu verginin özelliği nihai tüketici durumunda olanın ödediği verginin hazineye intikal ederek Devlet gelirleri arasında yeralmasıdır. Hazineye intikal ederek Devlet geliri niteliği kazanamayacak bir katma değer vergisinden söz edilemez. Olayda, yapılanın bir hizmet, bunun karşılığında prim olarak kabul edilmesi halinde dahi, yükmülü kendisine yapılan ödeme (prim’den dolayı ödeyeceği katma değer vergisini, ticari işletmesi nedeniyle, indirim konusu yaparak geri alacaktır. Böylelikle, ortada, yansıtılabilir bir vergi kalmayacağına, yükümlünün nihai tüketici durumunda olmadığı da açık bulunduğuna göre, yukarıda nitelikleri ve ilkeleri açıklanan bir katma değer vergisinden söz etmek olanağı yoktur.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı