Danıştay Yedinci Daire
Satışı katma değer vergisine tabi aracın satış bedelinin saptanması konusu hukukî ihtilaf olduğundan mevzuda hata tanımına girmez.
Dava, yükümlü tarafından satışı yapılan taşıta ilişkin katma değer vergisinin noksan beyan edildiğinin saptanması üzerine takdir komisyonunca takdir olunan matrah üzerinden yükümlü adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile dahili tevkifatın kaldırılmasına ilişkin isteminin reddine dair Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde vergi hatasının; vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olduğu belirtilerek 117. maddesinde hesap hataları tek tek belirtilmiştir, Olayda yükümlünün satışım yaptığı aracın satış bedelinin saptanması hususu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 118. maddesinin 3. bendinde «açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması» olarak tanımlanan mevzuda hataya girmeyeceği gibi sözü geçen maddelerde belirlenen diğer vergilendirme ve hesap hataları kapsamında da değildir.
Bu durumda uyuşmazlığın çözümü hususu hukuki bir sorun olup, yasaların hukuksal analiz ve yorumu sonunda çözümlenebilecek olması nedeniyle yükümlü adına yapılan tarhiyat üzerine süresinde Vergi Mahkemesine başvurulması sonucu çözümlenebilecek bir nitelik taşıdığı halde bu yola başvurulmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine oybirliği ile karar verildi.