T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o SSK'NIN EMLAK VERGİSİ MUAFİYETİ
o VERGİ RESİM VE HARÇ MUAFİYETİ (SSK)
Özet : Sosyal sigortalar kurumuna ait taşınır ve taşınmazlar ile bunlardan elde edilen hak ve gelirler, hertürlü vergi, resim ve harçlardan muaf olduğu hakkında.
İstemin Özeti: SSK. Genel Müdürlüğünün maliki bulunduğu taşınmazları nedeniyle verdiği beyanname üzerinden tahakkuk ettirilen ve ödenen 1986 ve 1987 yılları Emlak Vergisinin, Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme hükümlerine göre ret ve iadesi istemi hakkında Belediye Başkanlığınca kurulan olumsuz işlem dava konusu yapılmıştır.
Davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 5.5.1988 gün ve 19805 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan K:1988/1 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile Kuruma ait taşınmazların Emlak Vergisi ile Temizleme ve Aydınlatma Harcından muaf olduğunun kabul edildiği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 40 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca anılan Kurul kararlarına Danıştay daireleri ve kurulları ile idari mahkemeler ve idarenin uymak zorunda oldukları, bu nedenle tahakkuk ve tahsil olunan verginin kuruma iadesi gerektiği, öte yandan kanuni faizin idarenin sorumluluğuna bağlı bir tazminat niteliğinde olmadığı ve vergi alacağının kanunsuzluğundan bahisle açılan davanın kabulü halinde tahsil tarihi ile iade tarihi arasındaki süre için kanuni faiz ödenmesinin, 2577 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin son fıkrasına göre mümkün olmadığı gerekçesiyle davayı kısmen kabul ederek işlemin iptaline, faiz isteminin reddine karar vermiştir.
Taraflar, Kararın kendi aleyhlerine olan hüküm fıkralarını karşılıklı olarak temyiz etmişlerdir.
Savunmanın Özeti: Belediye vekilince istemin reddi savunulmuş, diğer taraf savunma vermemiştir.
Tetkik Hakimi: S.K.
Danıştay Savcısı N.E.'nin Düşüncesi: Uyuşmazlık, 1986 yılı için ödenen Emlak Vergisinin kuruma ait taşınmaz malların her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu iddia edilerek düzeltme ve şikayet yolu ile iadesi isteğinin Yenimahalle Belediye Başkanlığınca reddi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemidir.
5.5.1988 gün ve 19805 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 11.2.1988 gün ve E:1987/3, K:1988/1 sayılı kararı ile, Sosyal Sigortalar Kurumuna ait taşınmazların Emlak Vergisi ile Temizleme ve Aydınlatma Harcından muaf olduğu kabul edilmiş bulunmaktadır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 40 ıncı maddesinin 4 üncü fıkrasında, İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararlarına, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemelerin ve idarenin uymak zorunda olduğu belirtildiğinden tahakkuk ettirilerek tahsil olunan Emlak Vergisinin yükümlü kuruma iadesi gerekmektedir.
Davacı kurum vekilince, ödenen Emlak Vergisi için, tahsil edildiği tarihten iade edileceği tarihe kadar geçen süre için kanuni faiz uygulanması istenilmekte ise de, vergi alacağının kanunsuzluğundan bahisle dava açılması ve davanın kabul edilmesi durumunda kanuni faiz ödenmesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28 inci maddesinin son fıkrasına göre, mahkeme kararının geç infaz edilmesi halinde mümkün olup, ilk tahsil tarihinden itibaren faiz işleyeceğine dair yasal bir dayanak yoktur.
Ayrıca, kanuni faiz, idarenin sorumluluğuna bağlı bir tazminat niteliğinde de değildir.
Açıklanan nedenlerle isteğin reddi yolundaki Yenimahalle Belediye Başkanlığı işlerinin iptaline, uyuşmazlık konusu Emlak Vergisinin terkiniyle davacıya red ve iadesine faiz isteminin reddine ilişkin Danıştay Dokuzuncu Daire Kararı usul ve mevzuata uygun görüldüğünden Hukuken dayanağı bulunmayan temyiz talebinin reddi gerekir.
Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca Kıdemli Tetkik Hakimi S.K.'nın yazılı ve sözlü açıklamaları alınıp, dosya incelendikten sonra gereği görüşüldü: Sosyal Sigortalar Kurumunun maliki bulunduğu taşınmazlar için ödediği Emlak Vergisinin iade edilemeyeceği yolunda kurulan işlemi iptal eden, Kurumun faiz istemini ise reddeden Danıştay Dokuzuncu Daire Kararının temyiz yoluyla incelenerek bozulması taraflarca istenmiştir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 22 nci maddesinde, bina ve arazi vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümlerinin bu Kanuna eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenmesi öngörülmüştür.
Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 24 üncü maddesi ise, 26.7.1983 günlü ve 2868 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle değiştirilmiş ve maddenin (a) fıkrasında, Kuruma ait taşınır ve taşınmaz mallar ile bunlardan elde edilen hak ve gelirlerin, her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu kabul edilmiştir. Bu kuraldan dolayı Kuruma ait taşınmazların Emlak Vergisi ve bağlı harçlardan da muaf olup olmadığı konusunda duraksamaya düşülmüş, yükümlü Kurum Emlak Vergisi beyannamelerini vermiş, tarha yetkili idareler de vergiyi tarh ederek, tahakkuk ettirip, tahsil etmiştir.
Vergi Usul Kanunu'nun 378 inci maddesinin ikinci fıkrasında; vergi hatalarına ait hükümler saklı tutularak mükelleflerin, beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları kabul edilmiştir. Aynı Kanunun "Vergi Hatalarını Düzeltme" başlığını taşıyan bölümünde yer alan 118 inci maddenin 2 nci ve 3 üncü fıkralarında ise açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden ve açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler, üzerinden vergi istenmesi ya da alınması, vergilendirme hatası kabul edilmiştir.
4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 24 üncü maddesinin, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 22 nci maddesi karşısındaki durumu, gerek tarafların duraksamasına gerekse Danıştay Dokuzuncu Dairesinin çelişik kararlar vermesine yol açmış ve kararlar arasındaki çelişki, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun K:1988/1 sayılı Kararı ile giderilmiştir. Açıklanan yargısal süreç, 4792 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinde yazılı kuralın, Kuruma ait taşınmazların Emlak Vergisinden bağışık tutulması yolunda yeterli açıklıkta olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla Vergi Usul Kanunu'nun 118 inci maddesinde yazılı vergilendirme hatasından söz edilemeyeceğinden, taraflar arasında düzeltme ve şikayet başvurusuna konu yapılamayacak bir uyuşmazlık bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, şikayet başvurusu üzerine kurulan olumsuz işleme karşı açılan davanın reddi gerekirken, davanın işleme yönelik kısmının kabulünde yasaya uygunluk görülmemiştir.
Davalı idarece kurulan işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrası yasaya uygun bulunmayan Kararın, Kurumun yasal faiz isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasına karşı ileri sürdüğü iddialar, aynı hukuksal nedenler gereği istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmamıştır.
Bu nedenlerle Sosyal Sigortalar Kurumu temyiz isteminin reddine, temyiz eden idare isteminin kabulü ile Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 16.5.1990 günlü ve E:1989/171, K:1990/1863 sayılı Kararının bozulmasına 25.10.1991 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X - 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 1610 sayılı Kanunla değişik 22 nci maddesinde, "Bina ve arazi vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümleri bu kanuna eklenmek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir." denilmiş olmasına rağmen, bu kanundan sonra yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 2868 sayılı Kanunla değşik 24 üncü maddesinde Kuruma ait taşınır, taşınmaz malların her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu belirtilmiştir. Bu hükümler karşısında, Sosyal Sigortalar Kurumuna ait taşınmaz malların emlak vergisinden muaf tutulup tutulmayacağı konusunda Danıştayda aykırı kararlar verildiği görülerek, konu İçtihatları Birleştirme Kuruluna intikal ettirilmiştir. İçtihatları Birleştirme Kurulu, 24 üncü maddenin Danışma Meclisinden çıkan metninde yer alan "vergi, resim ve harçlarla ilgili kanunlarda Kurumun adı ve kuruluş kanununun tarih ve sayısı yazılı olmasa dahi" ifadesinin, Milli Güvenlik Konseyi komisyonlarında "metinden çıkarılmasının tasarı ile öngörülen muafiyet kapsamını etkilemediğinden sözedilerek metnin yeniden düzenlenmiş olması karşısında," 11.2.1988 günlü ve E:1987/3, K:1988/1 sayılı kararıyla, içtihatların "Kuruma ait taşınır, taşınmaz mallar ile bunlardan elde edilen hak ve gelirlerinin kurumun adı ve kuruluş kanununun tarih ve sayısı vergi kanunlarında, dolayısıyla Emlak Vergisi Kanununda yazılı olmasa dahi Emlak Vergisi dahil her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulması gerektiği" yolunda birleştirmiştir. Bu içtihadı birleştirme kararı karşısında, Sosyal Sigortalar Kurumuna ait taşınmaz malların emlak vergisinden muaf olduğu konusunda duraksama ve tartışmaya yer ve gerek kalmamıştır. 2575 sayılı Danıştay Kanununun 40 ıncı maddesinin 4 numaralı fıkrasında, Danıştay daire ve kurulları ile idari mahkemelerin ve idarenin içtihatların birleştirilmesi kararlarına uymak zorunda olduğu belirtildiğinden, böyle bir tartışmaya esasen olanak da bulunmamaktadır.
Davacı Kurum, maliki bulunduğu taşınmazları nedeniyle ödemek zorunda kaldığı emlak vergisinin, Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 24 üncü maddesinde yer alan muafiyet hükmüne rağmen tahsilinin, vergilendirme hatası teşkil ettiğini iddia ederek, taraflarına red ve iadesi talebiyle düzeltme ve şikayet yoluna başvurmuş, isteminin reddi üzerine söz konusu işlemin iptali dileğiyle bu davayı açmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 118 inci maddesinin 2 numaralı bendinde, "Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınması", vergilendirme hatası olarak nitelendirilmiştir. Davacı Kurumun muafiyet iddiasıyla vaki talebinin, bu hüküm uyarınca incelenmesine bir engel yoktur. Diğer taraftan, Sosyal Sigortalar Kurumuna ait taşınınaz malların her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu kanunda öngörüldüğüne ve konu ile ilgili İçtihatları Birleştirme Kararında emlak vergisinin de muafiyet kapsamında bulunduğu, açıkça belirtildiğine göre, davacı başvurusunun kabulü ile vergilendirme hatası düzeltilerek, tahsil edilen vergilerin iadesinin sağlanması gerekirdi. Bu açık duruma rağmen düzeltme ve şikayet başvurusunun reddinde isabet bulunmadığından, bu konuda tesis edilen idari işlemin iptaline ilişkin Dokuzuncu Daire kararında kanuna ve usule aykırılık yoktur.
Bu nedenle davalı Belediye Başkanlığı temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyız.
XX - Uyuşmazlık;
1 - İçtihatları Birleştirme Kurulu kararının yürürlüğe girmesinden önce vergi hatası yapılarak ödenen vergilerin vergilendirme hatası yolu ile yapılan başvuru sonucunda, İçtihatları Birleştirme Kurulu kararına dayanılarak iade edilip edilmeyeceği,
2 - Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 27.7.1983 gününde yürürlüğe giren değişik 24 üncü maddesinde yer alan "Kuruma ait taşınır taşınmaz mallar ... her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır" hükmüne rağmen ödenen Emlak Vergileri Temizleme ve Aydınlatma resimlerinin vergilendirme hatası yolu ile geri verilip verilmeyeceği şeklinde olmuştur.
Birinci Uyuşmazlık: Vergi Usul Kanunu'nun "vergi hatalarını düzeltme" başlıklı 116. ve sonraki maddelerine dayanılarak açılan davalar; salınan vergi ve cezalara karşı vergi mahkemelerinde mükellefler ve kendilerine ceza kesilenler tarafından açılan davalardan ayrı bir dava türüdür. Vergi hataı yapılarak haksız yere ödenen vergilerin vergilendirme hatası yolu ile iade edilebilmesi için "Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf olan kimselerden" veya "Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan servetten, maddeden.." vergi alınması halinde mümkün olacaktır.
Bu şekildeki başvurular sonucunda yapılan inceleme, vergi hatasının yapıldığı günde yürürlükte olan, diğer bir deyimle vergi hatasına neden olan mevzuat üzerinde yapılacaktır. Bu yol istisnai bir yol olup, Vergi Usul Kanunu'nun 377. ve sonraki maddeleri gereğince açılan dava ve incelemelerden ayrıdır. İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararının, sözü geçen 377. ve sonraki maddelere dayanılarak süresi içinde açılan davalara uygulanması doğaldır. Ancak vergi hatası yolu ile açılan davalara, kararın vergi hatası hükümlerine göre verilmesi halinde uygulanabilir. Başka hükümlere göre verilmesi halinde uygulanamaz.
İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararından önce yapılan hatalarla ilgili olarak vergilendirme hatası yolu ile açılan davalarda, vergiye tabi olup olmama hususu değil, "açık olarak vergiye tabi olmayan kişiden veya servetten..." vergi alınıp alınmadığı hususu, hatanın yapıldığı mevzuat hükmüne göre incelenecektir. Bu duruma göre, İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararının getirdiği açıklık, kararın yürürlüğe girmesinden sonra yapılan vergi hataları nedeni ile açılan davalara uygulanması gerekecektir.
İkinci Uyuşmazlık: Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 27.7.1983 gününde yürürlüğe giren değişik 24 üncü maddesinde, "Kuruma ait taşınır, taşınmaz malların... her türlü vergi, resim ve harçtan muaf" olduğu açık bir şekilde yazılmıştır. Vergi hatasının yapıldığı günde yürürlükte bu kanun hükmü olduğuna göre, incelemenin bu kanun hükmüne göre yapılması gerekir. Bunun aksi kabul edilemez.
Açık bir muafiyet hükmüne rağmen tahsil edilen vergilerin vergilendirme hatası yolu ile düzeltilmesi isteminin kabul edilmesi zorunlu olduğundan, aksi yolda verilen çoğunluk kararına karşıyım.