Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1990/31
Karar No
1991/67
Esas No
1990/31
Karar Tarihi
03-05-1991

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o FATURANIN İÇERİĞİ (Faturanın Geçerlik Şartları - Faturaya Adres Yazılmaması)

o FATURADA MÜŞTERİ AD VE ADRESİNİN YAZILMAMASI (Faturanın Geçerliliği)

Özet : Adres kodlaması yapılmamış yerlerde, faturaya yalnızca müşteri adının yazılması eksik düzenleme olarak gösterilemeyeceği hakkında. İSTEMİN ÖZETİ: 1983 takvim yılında beyan ettiği gayrısafi kazanç, ortalama kar hadlerine göre düşük bulunan yükümlü adına salınan Gelir Vergisi, Vergi Mahkemesi tarafından değişiklikle onanmıştır.

Tarafların bu karara yönelik temyiz başvurularını inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi K:1989/1470 sayılı Kararı ile Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz istemi hakkında herhangi bir hüküm tesis etmemiş, dosyadaki belgelerden küçük bir yerleşme birimi olan Kumluca'da henüz cadde ve sokak isimleri ile kapı numaralarının belirlenmediğinin anlaşıldığı, bu durumda satış faturalarında cadde ve sokak adı ile kapı numaralarının yazılı olmamasının, söz konusu faturaların karşıt incelemeye elverişsiz sayılmasını gerektirmeyeceği, perakende satış fişi ile yapılmış satışlar ile bilirkişi raporundaki dökümler esas alınmak suretiyle yeniden hesaplama yapılarak karar verilmek üzere yükümlü temyizinin kabulü ve Mahkeme Kararının bozulmasına karar vermiştir.

Bozma Kararına uymayan Antalya Vergi Mahkemesi, K:1990/100 sayılı Kararı ile Danıştay Üçüncü Dairesince, kayıt nizamına uygun faturaların varlığı halinde ortalama kar hadlerine göre bulunan düşüklüğün izah edilmiş sayıldığı yolunda kararlar verildiği, dosyanın incelenmesinden Mahkemelerince daha önce verilen kararda kanun ve usul hükümlerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesine dayanarak ilk kararında ısrar etmiştir.

Israr Kararı, taraflarca temyiz edilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Yükümlü vekili savunma vermemiş. Vergi Dairesi Müdürlüğünce yükümlü temyizinin reddi yolunda savunma yapılmıştır.

Tetkik Hakimi: Semra KAYIR

Danıştay Savcısı: Turgut CANDAN

DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlık, zirai ilaç bayii olarak faaliyet gösteren, ancak bunun yanında zirai alet, yedek parça, PVC, oto lastik, plastik sera örtüsü, plastik torba ve ip, boya, bezir, üstübeç, sera camı ve demiri, akü, traktör, kamyon, tohum ve sanayi borusu ticarite de yapan davacı adına 1983 takvim yılı için ortalama kar haddi esasına göre ikmalen salınan gelir vergisine ilişkin tarhiyata karşı açılan davayı; Danıştay İçtihadına göre fatura nizamına uygun ve karşıt incelemeye elverişli faturalarla yapılan satışlar dolayısıyla düşüklüğün izah edilmiş sayılacağı, üzerinde cadde ve sokak ismi ile kapı numarası yazılı bulunmadığı bilirkişice tesbit edilen faturaların ise fatura nizamına ve karşıt incelemeye uygun olmadığı gerekçesiyle, fatura nizamına uygun bulunmayan faturalar ile perakende satış fişi ile yapılan satışlar yönünden reddederek, fatura nizamına uygun olan faturalar yönünden kabul eden Vergi Mahkemesi kararını; davacının işyerinin bulunduğu Kumluca İlçesinde tam olarak cadde ve sokak isimleri ile kapı numaralarının bulunmadığı, ancak küçüklüğü nedeniyle tebligatların yapılabildiği PTT Kumluca Merkez Müdürlüğü ile Belediye Başkanlığının yazısında anlaşıldığı; buna göre üzerinde cadde ve sokak ismi, kapı numarası yazılı bulunmayan faturaların da fatura nizamına ve karşıt incelemeye uygun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle tüm faturaları satışlar hariç tutularak sadece perakende satış fişi ile yapılan satışlar için bilirkişi raporunda belirtilen dokümanlar esas alınarak bulunan emtia maliyet bedellerine ortalama kar haddi nispetleri uygulanarak yeniden yapılacak hesaplama sonucuna göre verilmek üzere bozan Danıştay Üçüncü Dairesinin kararına ısrar eden aynı Vergi Mahkemesi kararının davacı tarafından bozulması istemine ilişkindir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 230 uncu maddesinde fatura için öngörülen şekil koşulları arasında müşterinin adresi de yer almıştır. Vergi ile ilgili muamelelerin doğruluğunun karşıt inceleme yöntemi ile tespitini sağlama amacına yönelik bulunan bu koşulun gerçekleşmiş sayılabilmesi için, faturada müşterinin adresi olarak yapılan açıklamaların, müşterinin kolaylıkla bulunabilmesini sağlamaya yeterli olması gereklidir. Esasen adresten kasıt da budur.

Olayda, davacının Mahkemece geçersiz sayılan faturalarında, müşterinin adresi, cadde ve sokak isimleri ile kapı numaraları gösterilmeden yalnızca Kumluca ilçesi belirtilmek suretiyle yazılmıştır. Mahkemeye göre, bu şekilde düzenlenen faturalar, fatura nizamına ve karşıt incelemeye uygun bulunmadıklarından geçersizdir. Oysa, Kumluca'da cadde ve sokak isimleri ile kapı numaralarının tam olmadığı, ancak buna rağmen küçük bir yerleşim merkezi olması dolayısıyla tebligatların muhataplarına ulaştırılabildikleri, PTT Kumluca Merkez Müdürlüğü ve Kumluca Belediye Başkanlığı yazılarıyla sabittir. Ayrıca, bu hususun doğruluğu, Vergi Dairesi Müdürlüğünün izahat isteme yazısı, 1983 yılına ait ikinci ihbarname ve bu ihbarnamenin dava konusu edilmesi dolayısıyla verilen Vergi Mahkemesi kararının aynı şekilde tebliğ olunmasıyla da son derece kesin bir biçimde ortaya konulmuştur.

Bu durumda; davacıdan olmayan cadde ve sokak isimleri ile kapı numaralarının faturalara yazılması istenemeyeceğinden ve esasen, olayın özelliğine göre, faturalarda yazılı müşteri adresleri, mevcut halleriyle faturada müşteri adresini gösterme koşuluyla amaçlananı sağlamaya yeterli bulunduğundan, söz konusu faturaların karşıt incelemeye ve dolayısıyla fatura nizamına uygun olmadıklarını söyleme olanağı yoktur.

Bu nedenlerle, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı hukuka uygun bulunduğundan, Vergi Mahkemesince aksi yolda verilen temyize konu ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, Kıdemli Tetkik Hakimi Semra KAYIR'ın yazılı ve sözlü açıklamaları alınıp, dosya incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, Israr Kararı ile Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma Kararı arasındaki uyumsuzluğun, üzerinde cadde ve sokak ismi ile kapı numarası yazılmadan sadece alıcı kimliği ve yerleşme yeri adı yazılı faturalarla yapılan satışlara konu emtia maliyet bedelinin, ortalama kar haddi aranmak gereken satışlar kapsamında görülerek gayrisafi kazanç hesabında gözönüne alınıp alınmayacağı noktasında olduğu anlaşılmıştır.

Vergi inceleme elemanları tarafından üzerinde karşıt inceleme yapılmasına elverişli faturaların, ortalama kar hadleri gibi yasal ölçüler uygulanarak yapılabilen vergilendirmelerde gayrisafi kazanç düşüklüğünü açıklayıcı nitelik taşıdığında kuşku bulunmamaktadır. Bir faturanın karşıt incelemeye elverişli olması ise Vergi Usul Kanununun, belge düzeni ile ilgili kuralına uygun düzenlenmiş olmasını ifade etmektedir.

Vergi Usul Kanununun 230 uncu maddesinde, faturada bulunması gereken en az bilginin düzenlenmesi sırasında, müşteri adı, ticaret ünvanı ve adresine de yer verilmiştir. Uyuşmazlık konusu faturalar üzerinde müşteri adresi olarak sadece "Kumluca" ilçe adının yazılı olduğu ihtilafsızdır. Adres kavramı, bir kişinin işyeri ya da ikametgahının, bulunduğu il, ilçe, kasaba adı, bu yerdeki cadde ve sokak adı, kapı ve hane munarasının tümünü ifade eder. Bununla birlikte ülkemizin küçük yerleşme birimlerinde bu tür adres kullanmaya elverişli kodlama henüz yapılmamıştır. Nitekim dosyada bulunan Kumluca Belediye Başkanlığının 7.11.1988 günlü ve 6-30/1 sayılı yazısında, ilçe yerleşim birimlerinde cadde, sokak isimleri ve kapı numaralarının tam olarak belirlenmediğinin bildirildiği, aynı gün ve 7350 sayılı P.T.. Kumluca Merkez Müdürlüğü yazısında da aynı hususun bildirildiği görülmüştür.

Böyle bir yönetsel etkinlikten kaynaklandığı için ve fiili olanaksızlık nedeniyle yükümlü tarafından müşteri adresinin tam olarak yazılamamış olması, söz konusu faturaların belge düzenine aykırı ve karşıt incelemeye elverişsiz kabullerine haklı ve yeterli neden sayılamaz.

Diğer taraftan, plastik sera örtüsünün perakende satış fişi ile satılmadığı, tümünün fatura ile satıldığı bilirkişi raporuna ek döküm listesinden anlaşıldığından, tarafların bu emtia türü ile ilgili diğer iddialarının ayrıca incelenmesine gerek kalmamıştır.

Tarhiyatın kaldırılan kısmı bakımından Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ileri sürülen iddialar, Kararın bu husustaki hüküm fıkrasının ilgili Daire lehine bozulmasını gerektirecek durumda bulunmamıştır.

Bu nedenlerle, Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin reddine, yükümlü isteminin kabulü ile Antalya Vergi Mahkemesinin K:1990/100 sayılı Israr Kararının, bilirkişi raporunda yer alan dökümler ve perakende satış fişi ile yapılan satışlara ait maliyet bedelleri esas alınarak yapılacak hesaplama sonucuna göre tarh matrahı hakkında yeniden karar verilmek üzere bozulmasına 3.05.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı