Danıştay Üçüncü Daire
Matrah farkının, mükellefin defter ve belgelerinden saptandığı durumlarda, kaçakçılık cezası kesilemez. Davacı kurum adına, 1986 takvim yılı için ikmalen salınan gelir (stopaj) vergisini; davacı kurumun, yıl içinde kısmen tahsil ettiği ihracat bedellerinin ihraç tarihindeki değeri ile tahsil tarihindeki değeri arasındaki kur farkım sonuç hesaplarına intikal ettirmediğinin tesbit edildiği, 213 sayılı Kanun'un 280. maddesinin üçüncü fıkrasında, yabancı para cinsinde senetli ve senetsiz alacak ve borçların değerleme gününde borsa rayici varsa borsa rayici ile yoksa Maliye Bakanlığı'nca saptanan kurlar ile değerlemeye tabi tutulacağının hükme bağlandığı; bu durumda davacı kurumun yabancı para cinsinden alacaklarının yıl içinde tahsil edilen kısminin tahsil tarihindeki kur üzerinden değerlemeye tabi tutulması sonucunda 11.676.111.16 lira kur farkının kayit dışı bırakıldığının saptandığı, diğer taraftan davacı kurumun yabancı para cinsinden alacaklarının sene sonunda cari kura göre değerlendirilmesi ile 66.772.762,62 liranın beyan dışı bırakıldığının anlaşıldığı, inceleme elemanınca yapılan bu hesaplamaların vergi yasalarına uy' gün bulunduğu gerekçesiyle tasdik eden, kesilen kaçakçılık cezasını ise, inceleme sonucu bulunan matrah farkı 213 sayılı Yasa'nın 344. maddesinin sekizinci bendinde yazılı hadleri aşmakla birlikte matrah farkı kurumun beyannamesi ile defter ve belgelerinden tespit edilmiş olup, davacı kurumun değerleme hatalarından kaynaklandığının anlaşıldığı, bütün bu hususların değerlendirilmesinde davacı kurumun vergi kaçırma kastı ile hareket etmediği gibi vergi kaybına sebebiyet veren fiilin ağır kusur cezasını gerektiren fiillere de uymadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle kusur cezasına çeviren Vergi Mahkemesi kararının; yapılan tarhiyatın kanuna aykırı olduğu, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ise kaçakçılık cezası kesilmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemlerinin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.