|
Dairesi
Yurt dışında yapılan yıllara yaygın inşaat ve onarım işinde, işin bittiği yılda kazancın tamamının tevkifata tabi tutulması gerekir.
|
|
Karar No
1991/4407
|
|
Esas No
1988/4491
|
|
Karar Tarihi
16-12-1991
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire Tarih : Esas No. : Karar No. : Yurt dışında yapılan yıllara yaygın inşaat ve onarım işinde, işin bittiği yılda kazancın tamamının tevkifata tabi tutulması gerekir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8/4. maddesinde; kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye’ye getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla, yurt dışında yapılan inşaat, onarma ve montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 13. maddesinde ise, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkında hükümlerinin uygulanacağı belirtmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2361 sayılı Kanun’la değişik 42. maddesinde; birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yılda kati olarak tespit edilerek tamamının o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un 94/A8. maddesinde ise, dağıtılsın veya dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 2, 3, 11 ve 16 numaralı bentleri dışında kalan kurumlar vergisinden muaf veya müstesna kazanç ve iratlarından bu madde ile yetkili kılınan Bakanlar Kurulu’nca belirlenen %10 oranında tevkifat yapılacağı belirtilmiştir. Bu hükümler uyarınca uyuşmazlık konuşu olayda incelendiğinde, davacı şirketin Irak’ta 1982 ile 1985 yılları arasında gerçekleştirdiği yıllara yaygın inşaat, taahhüt ve onarım işinden sağladığı kazancının, Irak vergi mevzuatına göre her yıl için ayrı ayrı tespit edilmiş olmasına rağmen, dairemizce ara kararıyla temin edilen bilgilere göre, Irak ile Türkiye arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının yapılmamış olması karşısında, sözkonusu işten sağlanan kazancın Irak vergi mevzuatına göre değil, ülkemizde yürürlükte bulunan vergi yasalarına göre tespit edilmesi zorunlu olmaktadır. Bu durumda ise yıllara yaygın işle ilgili kazancın tamamının 1985 yılında tespit ve beyan ile yurda getirilmiş olması karşısında, kurumlar vergisinden müstesna tutulan mezkur kurum kazancının tamamının tevkifata tabi tutulması gerekir. Çünkü, 3239 sayılı Kanun’la yapılan düzenleme, verginin dönemselliği ilkesine aykırılık teşkil eder nitelikte bir düzenleme olmayıp, tevkifat matrahının beyan ve verginin ödenmesine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Nitekim bunun böyle olduğu, eski hükümde tevkifattan istisna tutulmuş olan 1985 yılında elde edilmiş iştirak kazançları istisnası kapsamına giren kazançların dahi tevkifata tabi tutulmasını öngören 3239 sayılı Kanun’un Geçici 1/C maddesi hükmünden açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı şirketin 1985 yılında yurda getirip beyannamesinde gösterdiği kurumlar vergisinden müstesna yurt dışı inşaat, onarma ve montaj işiyle ilgili kazancının tamamı üzerinden tevkifata tabi tutulması gerekirken, kararda, yazılı gerekçeyle kaldırılmasında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|