Danıştay Dördüncü Daire
İcra yoluyla takip edilen alacaklar için şüpheli alacak olarak pasifte karşılık ayrılabilir. Davacı kurumun 1986 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora dayanılarak ikmalen salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını; uyuşmazlığın, davacı şirketin ....... A.Ş. nin hisselerim almak üzere nakit olarak ödediği, daha sonra hisse alımından vazgeçilmesi üzerine ve adı geçen şirket ile hisseleri elinde bulunduran ...... Koli. Şti.nin nakit sıkıntıları nedeniyle ödenen para karşılığında aldığı çek ve senetlerin tahsili amacıyla yapılan icra takipleri sonucunda ihtilaflı yılda tahsil edilmemesi üzerine, Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesi uyarınca şüpheli alacak kabul ederek pasifte karşılık ayırmasının, ...... A.Ş. nin konkordato talep edip mühlet istediği, bu durumda icra ve iflas Kanunu'nun 289. maddesi hükmüne göre davacı şirketin yaptığı icra takiplerinin hükümsüz kaldığı gerekçesiyle kabul edilmemesinden kaynaklandığı, dosyanın incelenmesinden icra takiplerinin ..... A.Ş. ne yönelik olarak değil, davacı şirkete alacağına karşılık verilen çek ve senetlerdeki keşideci ve cirantalara kaşı yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda konkordato talep eden şirketin icra yoluyla takibinin söz konusu olmaması nedeniyle icra ve iflas Kanunu'nun anılan hükmünün olayla ilgisinin bulunmadığı, buna göre davacı şirketin icra yolluyla takip edilen alacakları için şüpheli alacak olarak pasifte karşılık ayırmasında isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca alacağa karşılık olarak alınan ve diğer alacaklarda birlikte aynı işlemlere tabi tutulan 50 milyon liranın da diğer alacaklarla birlikte mütalaa edilmesinde bir aykırılık olmadığı gerekçesiyle kaldıran Vergi Mahkemesi kararının; ...... A.Ş. nin konkordato talep etmesi nedeniyle, davacı şirketin icra takiplerinin hükümsüz olduğu, bu durumda ise şüpheli alacak olarak pasifte karşılık ayrılmasında isabet bulunmadığı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.