Danıştay Üçüncü Daire
Bir kısım hasılatım kayıt dışı bıraktığı, incelemeyle ortaya çıkan vergi mü. kellefinin, kasten vergi ziyaına sebebiyet verdiğinin kabulü gerekir. Davacının 1984 dönemi hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; davacının defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu ilgili dönemde kayıt dışı kalan 35.000 kg. odun da dahil 209.658 kg. odun satıldığı, Belediye Başkanlığı'ndan alınan yazıda belirtilen % 5 bekleme ve kırma firesi düşüldükten sonra net olarak satılması gereken 199.176 kg. odundan 14.464 kg. toptan satılmış olduğu, bu miktarın tenzilinden sonra kalan 184.712 kg. odunun perakende satıldığı, perakende satış maliyetinin 4.797.244 lira olduğu bu miktara % 17 ortalama kar haddinin uygulanması sonucu perakende satışlardan elde edilmesi gereken gayrisafi kazancın 817.709 lira olarak hesaplandığı, bu miktardan davacının, beyanı 231.924 lira düşülünce 585.785 lira matrah farkı üzerinden tarhiyat yapılması gerektiği, matrah farkı davacının defter ve belgelerinden saptandığından, vergi kaçırma kastıyla hareket eden kişinin deftere kaydetmediği faturayı incelemeye ibraz edeceği düşünülemeyeceğinden olaya kaçakçılık değil, kusur cezası uygulanması gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek tarhiyatı 585.785 lira üzerinden tadilen onayan, kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren Vergi Mahkemesi karannın davacının 35.000 kg. odun alış faturasının defterine kaydetmediği, defter ve kayıtlarının doğru bir vergi incelemesi yapılmasına elverişli olmadığı, bu nedenle yapılan inceleme sonucu, mahrukatçılar için belirtilen % 17 ortalama kar haddi ölçü olarak alınıp gayrisafi kar hesaplanmasında ve bu suretle bulunan matrah farkı üzerinden kaçakçılık cezalı gelir vergisi salınmasında kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir., Vergi Mahkemesi'nce verilen kararın vergi aslına ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun bulunmuştur. Cezaya ilişkin hüküm fıkrasına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 sayılı Kanun'un 68. maddesiyle değişik 1.1.1981 tarihinde yürürlüğe giren 344. maddesinin 9. bendindeki; aynı maddenin diğer bentlerinde sayılan haller dışında kasten vergi ziyaına sebebiyet verilmesi kaçakçılık cezası kesilmesini gerekli kılan bir hal olarak kabul edilmiştir. Davacının imzaladığı inceleme tutanağı ile 35.000 kg 820.000 lira tutarındaki alış faturasının defter ve kayıtlarına intikal ettirilmediği saptanmış olup, bu durum inceleme ile ortaya çıktığından ve bu suretle bir kısım hasılatın kayıt dışı kaldığı, kasten vergi ziyaına sebebiyet verildiği anlaşıldığından, olaya kaçakçılık cezası uygulanmasında kanuna aykırılık bulunmadığı cihetle Vergi Mahkemesi'nce kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle vergi aslına ilişkin temyiz isteminin reddine, cezaya ilişkin temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi karannın cezaya ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına, vergi aslına ilişkin kısmın ise onanmasına oybirliğiyle karar verildi.