Danıştay Yedinci Daire 

Düzenlenen faturanın iptal edilmiş sayılabilmesi için, satışından vazgeçilen malın depoda bulunması veya alındığı yere iade edilmiş olması gerekir.

Tarım ürünleri ve canlı hayvan alımsatım faaliyeti ile uğraşan yükümlünün; düzenledikten sonra iptal ettiği sevk irsaliyeleri ile faturalarda yazılı malların alış ve satışlarının yasal defterlere kaydedilmediği ve beyan dışı bırakıldığından bahisle adına yapılan kaçakçılık cezalı dahili tevkifat, katma değer vergisi ile özel usulsüzlük cezalarım kaldıran mahkeme kararının bozulması istenilmektedir, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun, faturanın tarifi başlıklı 229. maddesinde faturanın; «satın alınan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticarî vesikadır» hükmü yer almıştır.

Olayda, yükümlü tarafından fatura düzenlenmiş olması ortada bir satış işlemi olduğunun delili olup, anılan mallara ilişkin irsaliyelerde de «sevk edilmiştir» ibaresinin yer almaşı bu malların sevkedildiğini göstermektedir.

Diğer taraftan, faturaların ve sevk irsaliyelerinin iptal edilmesi yani satış işleminden vazgeçilmesi halinde, malların depoda bulunması, ya başka bir kişi veya kuruluşa satılması ya da malın satın alındığı yere iade edilmesi gerekir.

Uyuşmazlık konusu olayda ise faturaları iptal edilen malların depoda mevcut olmadığı, alınan yere iade edilmediği, başka bir kişiye de satılmadığı, ayrıca alışa ilişkin kayıtların yükümlünün defter ve belgelerinde yer almadığı hususunun inceleme raporu ile saptanmış bulunması söz konusu malların faturasız satıldığım ve yükümlünün açıktan mal alıpsattığını göstermekte olması karşısında; yazılı gerekçe ile tarhiyatı kaldıran mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına oybirliği ile karar verildi.