Danıştay Dördüncü Daire
Davacının faturalarını düzenleyen, dolayısıyla olayla ilgileri açık olan şahısların ifadeleri, ispat vasıtası olarak kullanılabilir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 sayılı Kanun'la değişik 3/B maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, şu kadarki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılmayacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca olay incelendiğinde davacının kayıtlarına intikal ettirdiği faturaları düzenleyen, dolayısıyla olayla ilgileri açık olan şahısların ifadelerinden, söz konuşu faturaların gerçekte tüccardan alınan zirai ürünler nedeniyle değil, doğrudan müstahsilden ürün alındığı halde stopaj vergi tevkifatından kaçınmaya yönelik olarak düzenlendiği yani içeriği itibariyle yanıltıcı oldukları anlaşılmaktadır. Bu durum ise, davacının bilerek vergi ziyanına sebebiyet verme niyetiyle hareket ettiğini ve vergilendirme ile ilgili ödevlerim yerine getirmediğim göstermektedir. Davacı tarafından ileri sürülen, satın alınan malların borsada tescil ettirildiğine ilişkin iddia ile diğer nedenler tarhiyatı kusurlandırılacak nitelikte değildir. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi.