|
Dairesi
Katma Değer Vergisi yükümlüsü olmadığı halde kendisinden icra dairesince tahsil edilerek Vergi Dairesine yatırılan verginin red ve iadesi gerekirken düzeltme isteminin reddine dair işlemde hukukî isabet yoktur.
|
|
Karar No
1991/2640
|
|
Esas No
1989/66
|
|
Karar Tarihi
17-10-1991
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
Katma Değer Vergisi yükümlüsü olmadığı halde kendisinden icra dairesince tahsil edilerek Vergi Dairesine yatırılan verginin red ve iadesi gerekirken düzeltme isteminin reddine dair işlemde hukukî isabet yoktur. Merkez Mahallesinde bulunan tapu sicilinin 33 pafta, 153 ada, 26 parsel numarasında kayıtlı, müşterek çatılı iki ayrı bağımsız evden müteşekkil gayrimenkulüu izalei şüyu yoluyla satın alınması sırasında ödenen katma değer vergisinin, evlerden her birinin 150 m2 nin altında bulunması nedeniyle teslimlerinin kama değer vergisine tabi olmadığından bahisle düzeltilerek iadesi istemi, Vergi Dairesince reddolunmuş; bunun üzerine şikayet yoluyla yapılan başvuruda Maliye Bakanlığınca 24.8.1988 günlü, KDV: 2601017948/52474 sayılı işlemle reddedilince, bu işlemin iptali istemiyle dava açılmış bulunmaktadır. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinin 3’üncü fıkrasının, (d) bendinde müzayede mahallerinde ve gümrük depolarıda yapılan satışların katma değer vergisine tabi olduğu kurala bağlanmış, aynı Kanuna 3393 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesiyle eklenen geçici madde 8 ile de 150 m2 ye kadar konut teslimleri 31.12.1992 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur. Dosyanın incelenmesinden, davacının izalei şüyu suretiyle satın aldığı gayrimenkulun, 1767 m2 arsa üzerinde iki bölümden ibaret toplam 231 m2 alanlı bir yapı olduğu, bu yanının iki ayrı bölümünün birbirine eşit ve birer bodrumlu iki evden ibaret bulunduğu, dolayısıyla her bir evin alanının (115 m2 olması nedeniyle) 150 m2 nin altında olduğu, bahçede bulunan 18. 72 ve 26 m2 lik kerpiç yapıların ise müştemilat oldukları bu evlerin bahçeden ayrı olarak satılmalarının mümkün bulunmadığı, nitekim idarece de aksinin ileri sürülmediği, yani eklentilerin ve bahçenin evlerin mütemmim cüzü olduğu anlaşılmakla, yukarıda anılan geçici madde uyarınca katma değer vergisinden müstesna tutulması gerekmektedir. Nitekim davalı bakanlık da davacının söz konusu evlerin alımı nedeniyle katma değer vergisi ödememesi gerektiğini, buna ilişkin olarak tahsil edilen verginin (katma değer vergisi mükellefi olmaması veya olmakla birlikte mükellefiyetinin gayrimenkul ile ilişkisi bulunmaması şartıyla) kendisine verilmek üzere icra Dairesince iade edilebileceğini kabul etmektedir, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesinin (a) bendinde mat teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işlemi yapanların vergi mükellefi olduğu vurgulanmış olup, Kanun’un 1’inci maddesi 3’üncü fıkrası (a) bendi uyarınca müzayede mahallerindeki satışlar katma değer vergisine tabi olup, izalei şüyuda da Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanun’un 571’inci maddesi uyarınca müzayede icra Kanunu’na göre icra Dairesince yapıldığından, bu satışlarda katma değer vergisini alıcılardan tahsil ederek vergi dairesine yatırmak görevi icra dairesine düşmektedir. Ancak, Kanun’un 29’uncu maddesi hükmünden de anlaşılacağı gibi katma değer vergisi yansıtmalı bir vergi olup, vergi yükü tüketicide kalmaktadır. Mükellef (olayımızda icra dairesi) verginin tahsil ve hazineye yatırılmasında tüketici ile hazine arasında aracılık görevi yapmaktadır. Vergi, mükellefin değil, vergi yükü üzerinde kalan kişinin mal varlığında azalma meydana getirmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun vergi hatalarının düzeltilmesine ilişkin hükümleri ile yükümlüler tarafından fuzulen ödenen vergilerin iadesi, bir başka deyime vergilendirmeye ilişkin hatalı uygulamalar nedeniyle yükümlülerin mal varlığında meydana gelen azalmaların giderilmesi öngörülmüştür. Bu durum karşısında, katma değer vergisi mükellefi olmayan ve ödediği vergiyi indirmesi ya da yansıtması mümkün bulunmayan davacıya, istisna kapsamında olduğu halde kendisinden icra dairesince tahsil edilerek vergi dairesine yatırılan katma değer vergisinin red ve iadesi gerekirken düzeltme isteminin reddine dair işlemde hukukî isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Maliye Bakanlığı işleminin iptaline oyçokluğu ile karar verildi.
|
|