Danıştay Dördüncü Daire 

Devir bilançosunda gösterilmemiş olması, değer artışı kazancının vergilendirilmesine engel değildir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun olay tarihinde yürürlükte bulunan 81. maddesinin 2. bendinde, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir olan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermaye tutarında ortaklık payı almaşı halinde değer artış kazancı hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği belirtilmiştir. 31.5.1983 günlü şahsi işletmenin kapanış bilançosunda yer alan 43.636.022 lira zarar ile yükümlünün işletmesindeki cari hesap bakiyesine göre oluşan 90.763.160 liralık borcunun yeni kurulan anonim şirketin bilançosuna geçirilmediği ve devredilmediği anlaşılmaktadır. Devir bîlançosunda gösterilmeyen bu zarar ve alacağı Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesinin 2 numaralı bendi uyarma vergilendirilmeyecek değer artış kazancı kapsamında görülmesi mümkün değildir. Bu haliyle işletmenin sözkonusu alacağı davacı tarafından işletmeden vergilendirilmeden çekilen değer niteliği taşımaktadır. Anonim Şirket bilançosunda yer almayan unsurların, bu bilançoya eklenmesi halinde fark kılmayacağı yolunda mahkeme kararında yer alan saptama, davacı yönünden gelir niteliği taşıyan farkın vergi dışı bırakılmasına neden olamaz. Bu nedenle tarhiyatın terkininde isabet bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına 2.7.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.