|
|
|
Dairesi
Alacak senetlerinin değerlemesinde Cumhuriyet Merkez Bankası’nın İç Reeskont haddi uygulanır.
|
|
Karar No
1991/251
|
|
Esas No
1989/2881
|
|
Karar Tarihi
30-01-1991
|
|
|
Danıştay Üçüncü Daire
Alacak senetlerinin değerlemesinde Cumhuriyet Merkez Bankası’nın İç Reeskont haddi uygulanır. Uyuşmazlık, 31.12.1984 tarihi itibariyle bilançoda yer alan ve üzerinde faiz nisbetleri açıklanmamış olan alacak senetlerinin reeskont işlemine tabi tutularak değerleme günündeki değerlerinin tespitinde uygulanacak yönteme ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun iktisadi işletmelere dahil kıymetleri değerleme başlıklı birinci kısım ikinci bölümde alacakların değerlemesini açıklayan 281. maddesinde; ’Alacaklar mukayyet değerle değerlenir. Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa, Cumhuriyet Merkez Bankası’nın resmi Iskonto haddi uygulanır’ hükmü yer almıştır. Vadesi gelmemiş senede bağlı alacağın reeskont suretiyle değerleme gününün kıymetine indirgenmesi, kayıtlı değerle değerleme günündeki değer arasındaki farkın dönem matrahından düşülmesi anlamım taşır. • . Öte yandan, senetli alacağın değerleme gününün kıymetine indirgenmesi değerleme günü ile ödemenin yapılacağı vade gününe kadar geçecek süre ile ilgili faizin alacak tutarından indirilmesi demektir. Bunun için senette faiz nispeti açıklanmışsa bu nispet, aksi halde Cumhuriyet Merkez Bankası’nın resmi iskonto hadleri uygulanacaktır. Ticari kazançta tahakkuk esasinin geçerli olması karşısında faiz nispeti açıklanmamış senetlerde yazılı tutarlar, senedin vade tarihindeki değerini ifade ettiğinden vergilendirme döneminin son günü itibariyle yapılacak değerlemelerde iç ıskonto formülü uygulanarak senedin değerleme günündeki gerçek kıymeti ile değerlendirilmesi, vergilendirme açısından zorunlu bulunmaktadır. Olayda, davacı kurumun senede bağlı alacak senetlerini dış iskonto formülünü uygulamak suretiyle değerlendirmesi yerinde olmayıp, inceleme raporunda iç iskonto formülünün uygulanması suretiyle bulunan fark üzerinden ikmalen yapılan tarhiyatta kanuna aykırılık görülmemiştir. Cezaya ilişkin kısma gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 2365 sayılı Kanun’un 68. maddesiyle değişik 344. maddesinin 9. bendinde yer alan hükümde kasten vergi ziyaına sebebiyet verilmesi kaçakçılık cezası kesilmesini gerekli kılan bir hal olarak kabul edilmiştir. Olayda, davacı kurumun örtülü kazanç dağıtmak suretiyle vergi kaybına sebebiyet verdiği tespit edildiğinden kasten vergi ziyaına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, olaya kaçakçılık cezası uygulamasında kanuna aykırılık bulunmadığından Vergi Mahkemesi’nce kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi kararının temyize konu olan alacak reeskontu ile ilgili matrah farkından doğan vergi ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|