|
Dairesi
Defter ve belgelerini ibraz etmeyen yükümlü adına, indirim hakkından yararlanamıyacağından bahisle yapılan tarhiyata karşı açılan davada, yükümlünün defter ve belgelerinin, gerekirse bilirkişi aracılığıyla, incelenmeden karar verilemiyeceği hk.
|
|
Karar No
1991/2488
|
|
Esas No
1989/2419
|
|
Karar Tarihi
08-10-1991
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
Defter ve belgelerini ibraz etmeyen yükümlü adına, indirim hakkından yararlanamıyacağından bahisle yapılan tarhiyata karşı açılan davada, yükümlünün defter ve belgelerinin, gerekirse bilirkişi aracılığıyla, incelenmeden karar verilemiyeceği hk. Anlaşmazlık, 1987 Nisan dönemi hesaplarının katma değer vergisi yönünden incelenmesi sırasında defter ve belgelerini ibraz etmeyen yükümlü şirket tarafından yurt için emtia alışları nedeniyle indirim konusu yapılan katma değer vergisinin kabul edilmemesinden doğmuş bulunmaktadır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş, aynı Kanun’un 34. maddesinin 1. fıkrasında; yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (b) bendinde ifade edildiği gibi, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin saptanması gerekir. Diğer taraftan, idari yargıda re’sen araştırma ilkesi esas alınıp, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde, Danıştay, idare ve Vergi Mahkemeleri’nin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapmaları öngörülmüştür. Buna göre bakılan davalarla ilgili dosyada mevcut bilgi ve belgelerin gerçeğe ulaşılmasına yeterli görülmemesi hallerinde mahkemelerce madde hükmünde öngörülen her türlü incelemenin yapılması gerek re’sen araştırma ilkesi gerekse sözü geçen kanun hükmü karşısında zorunluluk arzeder. Gerçeğe ulaşılma doğrultusunda yapılan araştırma ve incelemelerin idarenin yerine geçme olarak düşünülmesi de mümkün değildir. Bu nedenle, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi üzerine, beyannamede gösterilen katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesinden doğan uyuşmazlıkta, mahkemece; yükümlü şirket tarafından ödendiği iddia edilen katma değer vergisinin gerçekten 3065 sayı lı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 34. maddesine uygun şekilde belgelerde gösterilip, defter kayıtlama intikal ettirilip, ettirilmediği hususu gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisinde hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|