Danıştay Üçüncü Daire
Kiralanan bilgi işlem makinaları ve lisans programları için ödenen ithal ve sevk masrafları kira bedeli içinde bulunduğundan stopaj yapılması gerekir. Davacı adına, 1983 takvim yılı Aralık ayında da mükellef kurum IBM World Trade Carporation'dan kiraladığı bilgi işlem makinaları ve lisans programları için ödediği ithal ve sevk masrafları üzerinden tevkifat yapmadığından bahisle ikmalen salınan kurum (stopaj) vergisini, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 24. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklide, dar mükellefiyete tabi kurumların elde ettiği gayrimenkul sermaye iratlarının gayrisafi miktarları üzerinde tevkifata tabi olduğunun hükme bağlandığı, sözkonusu bilgi işlem makinalarının kiracının kullanımına bırakılması için Türkiye'ye ithal ve kiracıya tesliminin zorunlu bulunduğu, bu amaçla başlangıçta kiralayan tarafında yapılan, ancak kira sözleşmesindeki özel kuruldan dolayı kiracının üstlendiği ithal ve sevk masraflarının, kiracı yönünden kiralananın kullanımı karşılığında kiralayana ödediği bedelin bir parçası olduğu, nitekim Gelir Vergisi Kanunu'nun 74. maddesinde safi iradın saptanması için gayrisafi irattan indirilmesi öngörülen giderlerinde, esasen kiralayan.tarafında yapılan ve kiracı tarafından üstlenilmesine gerek ve olanak bulunmayan mülkiyet hak ve yetkisi gereği kiralayan tarafından yapılan giderlerin gayrisafi irattan indirilmesiyle ulaşılmak istenen amacın kazanç ve iradın gerçek miktarım saptamak olup, kiracı tarafından yapılan ödemelerin bir kısminin gayrimenkul sermaye iradına ait hasılat dışında bırakmak olmadığı, bu durum karşısında bedelsiz ithal rejimi uyarınca ithal edilen bilgi işlem makinalarının kiracının kullanımına bırakılması amacıyla yapılan ve başlangıçta dar mükellef kurum tarafından ödenmekle birlikte, kira sözleşmesi gereği kiracının üstlenerek ödediği sevk ve ithal giderleri karşılığı yapılan ödemeleri, hem kira parası olarak dar mükellefin elde ettiği gayrisafi iradın ve hem de kiralananın kullanımı karşılığında kiracının ödediği kira parasının bir parçasını oluşturduğundan brüt hesaplaması sonucu tespit edilen matrah farkı üzerinde yapılan tarhiyatta Kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle tasdik eden, kesilen kaçakçılık cezasını ise, sözkonusu fatura bedelinin vergi resim gibi hususlardan oluşması ve bunların da Maliye Bakanlığı Merkez Bankası, dar mükellef kurum ve davacı kayıtlarında her zaman görülmesinin mümkün bulunması ve olayın niteliği dikkate alındığında kusur cezasının kesilmesinin icabe deceği gerekçesiyle kusur cezasına çeviren kararının; mükellef kurum tarafında, ödenen bedelin gayrimenkul sermaye iradı niteliğinde bulunmadığı, ödenen tutarın brüt tutar olduğu, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ise kaçakçılık cezası kesilmesinde Kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemlerinin reddine oybirliğiyle karar verildi.