Dairesi
Tarhiyat öncesi uzlaşmayla ödenen 1988 dönemine ait kurumlar vergisine gecikme faizi uygulanabilir.
Karar No
1991/2050
Esas No
1990/1456
Karar Tarihi
07-06-1991

Danıştay Üçüncü Daire 

Tarhiyat öncesi uzlaşmayla ödenen 1988 dönemine ait kurumlar vergisine gecikme faizi uygulanabilir. Danıştay içtihatları Birleştirme Kurulu'nun "ikmalen, re'sen ve idarece yapılan tarhiyatlarda, dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilerle, dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına ve uzlaşılan vergi miktarına tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren "gecikme faizi" uygulanmasını öngören 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3239 sayılı Kanunla değişik 112. maddesinin 3 numaralı paragrafında yer alan hükme dayanılarak 1.1.1986 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ait tarhlara 'gecikme faizi' uygulanması olanağı bulunmamaktadır." yolundaki 3.7.1989 gün ve E: 1988/5, K: 1989/3 sayılı karan ile, gecikme faizi uygulanmasına ilişkin 3239 sayılı Kanun'la getirilen hükmün, bu kanunun yürürlük tarihi olan 1.1.1986 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine uygulanmayacağı içtihada bağlanmıştır. Vergi kanunlarının zaman bakımından uygulanmasına açıklık getiren Danıştay içtihatları Birleştirme Kurulu kararında benimsenen ilkeden hareket edilince; tarhiyat öncesi uzanılan vergilere gecikme faizi uygulanmasına ilişkin olarak 3505 sayılı Kanun'la getirilen ve 10,12.1988 tarihinde yürürlüğe giren hükmün; 10.12.1988 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ait tarhlara uygulanmayacağı, başka bir anlatımla, sözü edilen Kanun'un yürürlüğe girdiği 10.12.1988 tarihinden sonraki vergilendirme dönemine ilişkin tarhlara uygulanacağı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca; sözü edilen Kanun hükmünün 1988 dönemine ilişkin tarhlara uygulanıp uygulanmayacağının ortaya konulması gerekmektedir. Gelir Vergisinde vergilendirme dönemi geçmiş takvim yılıdır. Ancak; işi bırakma, ölüm, memleketi terk gibi takvim yılından önce faaliyetin sona ermesi nedeniyle vergilendirme döneminin tüm takvim yılından daha kısa "kist dönemi" kapsaması mümkündür. Kurumlar vergisinde hesap dönemi vergilendirme dönemidir. Özel hesap dönemi yoksa vergilendirme dönemi takvim yılı olmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 19. maddesinde; Vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre; herhangi bir kişi veya kurumun gelir getirici veya vergi mevzuuna giren bir faaliyette bulunması durumunda; bir takvim yılı içerisinde yapılan her işlemin vergiyi doğuran olayın vukuu gibi kabul edilmesi olanaksızdır, ancak, dönemin bittiği veya kapandığı tarihde, kar zarar saptanacağı için, dönemsellik ilkesinin bir sonucu olarak vergiyi doğuran olayın vukuu veya hukukî durumun tekemmülü ancak dönemin sonunda gerçekleşmiş olacaktır. Vergilendirme işleminin yapılabilmeği dönemin sonunun beklenmesine veya dönemin kapanmasına bağlı olduğuna göre; dönemin bitmesinden önce vergi alacağının doğruğundan veya vergiyi doğuran olayın vukuundan söz edilemez. Bu açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda; Vergilendirme dönemi 1988 olmakla birlikte, dönem 3505 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 10.12.1988 tarihinden önce kapanmış veya sona ermişse, o döneme ilişkin tarhiyat öncesi uzlaşılan vergilere gecikme faizi uygulanmıyacak, dönem 10.12.1988 tarihinden sonra kapanmış veya sona ermişse o takdirde 1988 dönemine ilişkin tarhiyat öncesi uzlaşılan vergilere gecikme faizi uygulanması gerekecektir. Uyuşmazlık konusu olayda, davacı kurumun 1988 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu saptanan ve tarhiyat öncesi uzlaşılan Kurumlar Vergisinde, ilgili dönem takvim yılı sonu olan 31.12.1988 tarihinde kapandığından ve vergi alacağının doğduğu bu tarihte de, gecikme faizi uygulanmasına ilişkin düzenlemeyi getiren 3505 sayılı kanun yürürlüğe girmiş bulunduğundan, sözü edilen verginin normal vade tarihinden itibaren uzlaşmaya varıldığı tarihe kadar gecikme faizi uygulanmasında yasaya aykırılık görülmediği cihetle gecikme faizi uygulanmasına ilişkin işlemi iptal eden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, cezada oybirliği gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı