Danıştay Yedinci Daire
1. Beyannamenin yasal süresinden sonra pişmalıkla verilmesi usulsüzlük fiilini oluşturur. 2. Bu nedenle re'sen takdire gidilemeyeceğinden iki kat değil, bir kat usulsüzlük cezası kesilmesi gerekir. Uyuşmazlık; pişmanlıkla beyanname veren yükümlü hakkında usulsüzlük cezası kesilip kesilemeyeceğine ilişkindir. 213 sayılı Kanun'un 371. maddesinde boyana dayanan vergilerde kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerim ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kesilemeyeceği belirtilmiş aynı Kanun'un 351. maddesinde; usulsüzlük, 'Vergi Kanunları'nın şekle ve usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesi' olarak tarif edilmiş ve 352. maddesinde de, usulsüzlük fiili, re'sen takdiri gerektirirse, cezaların iki kat olarak kesileceği hükme bağlanmıştır. Olayda, yükümlünün beyannamesin! yasal süresinden sonra pişmanlıkla verdiği ihtilafsız bulunduğuna göre, yükümlünün bu fiili için usulsüzlük cezası kesilmesi yerindedir. Cezanın bir kat mı olacağına gelince; 213 sayılı Kanun'un 30. maddesinin 1. bendi ile vergi beyannamesinin kanuni süresinden sonra başlayarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olması re'sen takdir sebebi sayılmıştır. Kanunla yazılı süre içinde beyannamenin verilmesi halinde, yükümlüler kendilerine yüklenen (beyanname verme) görevini zamanında yerine getirmiş olacaklarından, haklarında bu nedenle re'sen takdir yoluna gidilmesi mümkün değildir. ' Öte yandan, matrah göstererek beyanname veren yükümlü ile zarar beyan eden veya matrahsız beyanda bulunan yükümlü arasında herhangi bir fark yoktur. Önemli olan husus, beyannamede gösterilen durumun gerçeğe uygun olmasıdır. Ayrıca, kanuni süreler içinde beyanname vererek zarar beyan eden veya matrah göstermeyen yükümlüler hakkında sırf bu nedenle re'sen takdir hükümleri uygulanmadığı halde, zamanında verilmemiş, ancak pişmanlık hükümleri uyarınca zamanında verilmiş sayılan matrahsız ya da zarar gösterilen beyannameler dolayısıyla resen takdire gitmek, kanun koyucunun sonradan pişmanlıkla verilen beyannameleri süresi içinde verilmiş saymasındaki amacına da ters düşer. Bu sebeple pişmanlık dilekçesiyle birlikte matrahsız beyanname veren yükümlüler hakkında diğer re'sen takdir sebepleri bulunmadıkça hem beyannamenin zamanında verilmiş sayılması hem de matrahın re'sen takdiri yoluna gidilmesi olanağı yoktur. Dolayısıyla, olaydaki usulsüzlük fiili re'sen takdir nedeni sayılamayacağından, bir kat usulsüzlük cezası kesilmesi gerekli olup 2 kat olarak kesilen cezanın mahkemece tamamen terkininde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle yukarıda belirtilen esaslara göre yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.