Dairesi
6183 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak haksız alındığı iddia olunan gecikme zammının vergilendirme hatası kapsamında değerlendirilmesi mumun olmadığından buna ilişkin davaların vergi mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
Karar No
1991/1749
Esas No
1990/1749
Karar Tarihi
13-05-1991

Danıştay Dördüncü Daire

6183 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak haksız alındığı iddia olunan gecikme zammının vergilendirme hatası kapsamında değerlendirilmesi mumun olmadığından buna ilişkin davaların vergi mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Uyuşmazlık, yükümlü adına 1982 takvim yılı için salınan ve uzlaşılması sonucu kesinleşen vergi ve cezaların, gayrimenkullerinin haciz ve satışı suretiyle tahsil edilmesine karşın Yargıtay'ca satışın usulsüz yapıldığı gerekçesiyle satış işleminin iptal edilmesi üzerine davacı alıcı durumunda bulunan şahısların paraları kendilerine vergi borcuda idareye ödenmesine rağmen, vergi dairesince vergi borcu ödenmediği varsayılarak tahakkuk tarihinden itibaren hesaplanan ve tahsil edilen gecikme zammının tarafına iadesi talebiyle Maliye Bakanlığına yapılan başvuruya 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle kurulan olumsuz işlemin iptali istemine ilişkindir. 2572 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde, Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleblerinin reddine ilişkin Maliye Bakanlığı işlemleri aleyhine açılan davaların ilk derecede Danıştay'da çözümleneceği ifade edilmiştir. Olayda; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 116, maddesinde tanımlanan vergi hatasının sözkonusu olup olmadığının öncelikle incelenmesi gerekmektedir. 213 sayılı Kanun'un 116. maddesinde; Vergi Halası vergiye mütealik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesindeki düzenlemeye göre, gecikme zammı ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının vadenin bitim tarihinden itibaren hesaplanıp uygulanan ve amme borçlusunun ödememe eyleminin müeyyidesini teşkil eder. Gecikme zammının, üzerinden hesaplandığı alacağın aslım doğuran olay ile bir ilişkisi yoktur. 6183 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin olarak ödenmiş bulunan gecikme zammının yukarıda anılan vergi hatası kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.Tahsilata ilişkin işlemler idarî işlem niteliğinde bulunduğundan bu işlemler hakkında genel hükümler çerçevesinde aynı makarna veya üst makarna başvurma ve alınacak cevabi işlemin dava konusu edilmesi düşünülebilirse de bu davaların 2575 sayılı Danıştay Kanunun 24. maddesinin (j) bendinde tarif edilen davalar kapsamında görülmesi olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davanın görev yönünden reddine ve dava dosyasının ilk derecede karar verilmek üzere görevli Vergi Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı