Dairesi
Mesleki ve ticarî kazanç türlerine ayrı ayrı hayat standardı temel göstergeleri uygulanıp uygulanmayacağı konusu hesap ve vergilendirede hata kapsamında bulunmamaktadır.
Karar No
1991/1708
Esas No
1990/558
Karar Tarihi
09-05-1991

Danıştay Dördüncü Daire 

Mesleki ve ticarî kazanç türlerine ayrı ayrı hayat standardı temel göstergeleri uygulanıp uygulanmayacağı konusu hesap ve vergilendirede hata kapsamında bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının 1988 takvim yılı için vermiş olduğu gelir vergisi beyannamesinde muhasebecilik ve emlak komisyonculuğu işinden dolayı beyan ettiği gelirin, her iki işi için temel gösterge tutarları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle hayat standardı esasına göre bulunan tutardan düşük olması nedeniyle bu esasa göre tarh olunan vergilerin şikayet yoluyla düzeltilmesi istemini red eden Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davaya ilişkin bulunmaktadır. Dava konusu işlemin esasım teşkil eden vergilemenin dayanağı olan 3505 sayılı Kanunun 18. maddesi Anayasa Mahkemesinin 6.4.1990 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 7.11.1989 günlü ve E: 1989/6, K: 1989/42 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu kararın Resmi Gazete'de yayınlandığı tarihten altı ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. 2709 sayılı T.C. Anayasalının 153, maddesinin 4. fıkrasında Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kabul edilmiştir. Bu durumda vergilemenin dayanağı olan kanun hükmünün dava tarihinde yürürlükte bulunduğundan kuşku duyulamaz. Kanun hükmünün yürürlükte kalmasına karşın, Anayasa'ya aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile sabit olmuş ise, görülmekte olan davaların Anayasa Mahkemesinin bu yöndeki kararlarından etkileneceği ve Anayasa Mahkemesi Kararlarının bu davalarda gözönünde bulundurulması gerektiği düşünülebilir. Ancak Anayasa Mahkemesi, 3505 sayılı Kanunun 18. maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen Geçici 32. maddenin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle verdiği iptal karannın gerekçesin! bu düzenlemenin, Hayat Standardı Esasına göre vergilemede 'ilgililerin tüm gelir açıklamalarına kapalı uygulama biçimiyle gerçek gelire yaklaşma olanağım' ortadan kaldırmış olması nedene dayandırmaktadır. Diğer bir ifade ile Anayasa Mahkemesi, mükelleflerin yıllık beyannamesinde toplanması zorunlu olmayan gelirleri bulunduğunu belgelendirseler dahi, Hayat Standardı Esasına göre vergilendirilmelerine imkan sağlanmasını Anayasa'ya aykırı görmüştür. Bununla beraber maddede yeralan diğer hükümlerde Anayasa'ya aykırı bir yön saptanmamıştır. Buna rağmen, Anayasa Mahkemesinin 3505 sayılı Kanunun 18. maddesin! tümüyle iptal etmiş olması, 18. maddenin ancak Hayat Standardı Esasına göre belirlenen miktarın düşüklüğünü izah imkanım ortadan kaldıran hükmünün uygulanması ile ilgili davalarda doğrudan etki edeceği, maddenin bunun dışında kalan Anayasa'ya aykırılığı saptanmamış kurallarının, ancak 18. maddenin Anayasa Mahkemesi karan uyarınca 'yürürlükten kalktığı' tarihten sonraki olaylara uygulanamıyacağı sonucuna varılmaktadır. Davada beyan edilecek yıllık gelirde Hayat Standardı Esasına göre düşüklüğün izatı olanağı ile ilgili bir iddia yer almamaktadır. Kanunların zaman bakımından yürürlüğü ilkesine göre, işlemin tesisi tarihinde yürürlükte bulunan 3505 sayılı Kanunun 18. maddesine aykırılığı söz konusu olmadığından, davanın işlem tarihindeki mevzuata uygunluk yönünden incelenmesi gerekmektedir. ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davaları belirleyen 2575 sayılı Kanunun 24. maddesinin (j) bendinde, Vergi .Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlere karşı açılacak iptal davaları da sayılmıştır. Bu madde gereğince açılacak iptal davalarının konusu ve kapsamının Vergi Usul Kanunu'nun 'Vergi Hatalarım Düzeltme' başlığı altında düzenlenen hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Anılan bölümdeki 117. maddede hesap hatalarının, 118. maddede ise vergilendirme hatalarının tanımı yapılmış 116. maddede vergi halası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır Dosya kapsamından, ticarî ve mesleki kazançlar için ayrı ayrı belirlenen hayat standardı temel göstergeleri dikkate alınarak, davacının beyan ettiği gelirler ile karşılaştırılması ve beyan edilen gelirlerin bu esasa göre belirlenen göstergelerden düşük bulunduğunun anlaşılması üzerine tarh olunan vergilerin düzeltilmesi isteminde bulunulduğu, bu istemin reddi üzerine de davalı idareye şikayet yoluyla başvurulduğu anlaşılmıştır. Beyan olunan kazanç türlerine ayrı ayrı hayat standardı temel göstergelerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusu Vergi Usul Kanunu'nun 116, 117 ve 118. maddelerinde yer alan hesap veya vergilendirmede hata kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı