Danıştay Dördüncü Daire
Faturalı olarak satışı yapılan emtiaların kar oranı gözönüne alınmadan ve karşıt inceleme yapılmadan sırf Ticaret ve Sanayi Odasınca bildirilen kar oranından hareket edilerek bir kısım hasılatın beyan dışı bırakıldığının kabul edilmesi mümkün değildir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2791 sayılı Kanunla değişik 30'uncu maddesinde, "re'sen vergi tarhı vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkı üzerinden vergi tarh Olunmasıdır" demek suretiyle tanımlanmış aynı maddenin 6. bendinde de vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitinin mümkün olmadığının kabul edileceği hallerden biri olarak, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hali gösterilmiştir. inceleme elemanınca defter ve belgelerin tetkiki neticesinde yükümlü şirketin % 3'den daha aşağı bir karlılık oranıyla çalışması gerektiği varsayılarak bir kısım hasılatın beyan dışı bırakıldığı sonucuna varılmış ve bu durum yukarıda 6. bentte sözü edilen delil niteliğinde görülmüştür. Oysa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'hun 134. maddesinde vergi incelemesinde maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tesbit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır. Faturalı olarak satışı yapılan emtiaların kar nisbeti gözönüne alınmadan ve karşıt inceleme yapılmadan sırf Ticaret ve Sanayi Odasınca bildirilen kar oranından hareket edilerek bir kısım hasılatın beyan dışı bırakıldığının kabul edilmesi re'sen takdirin dayanağım oluşturacak nitelikte görülmemiştir. Bu durumda incelemenin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen esaslara göre yapılmadığı, sadece tahmin ve varsayıma dayalı olarak yapıldığı sonucuna varıldığından, tarhiyatın terkin edilmesi gerekirken onanmasında isabet bulunmadığına oyçokluğu ile karar verildi.