Danıştay Üçüncü Daire
Ticari faaliyet kapsamındaki işi nedeniyle, Türkiye'de çalıştırdığı işçilere ödenen ücretlerin, firmaya yurt dışında ödenen istihkakların yurda döviz olarak getirilen kısmından ödendiği durumlarda, GVK'nun 23/ 14. maddesindeki istisna uygulanmaz. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'un 23. maddesine 3239 sayılı Kanun'un 42. maddesiyle eklenen 14, bendinde kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin vergiden istisna edildiği hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinde, işverenler, hizmet erbabım işe alan emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmış.tır. Dosyada mevcut ABD Silahlı Kuvvetleri Tuslog Komutanlığı adına ........ ile Türk Harbiş Sendikası arasında düzenlenen ancak parantez içinde ........ şirketi denilmek suretiyle bu şirket için de geçerli olan Toplu iş Sözleşmesi'nin incelenmesinden, ABD Silahlı Kuvvetleri ile aracı meteahhit arasında bir müteahhitlik sözleşmesi yapılarak birtakım iş ve hizmetlerin ........ şirketi tarafından ifa edilmesinin sağlandığı ve idari işveren olarak bu firmanın Türk işçilerinin yakından ve nihai olarak sevk ve idaresinden, onların kontrolünden sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Vergi Da'iresi Müdürlüğü tarafından, bu şirketin 27.10.1988 günlü dilekçesiyle başvurarak 1.10.1988 tarihinden itibaren ABD Silahlı Kuvvetlerinin Türkiye Üs Bakım Müteahhitliğin! üstlendiğini bildirdiği belirtilmektedir. Bu durumda Tuslog'da çalışan işçilerin işvereni ........ firması olmaktadır. Bu firmanın mükellefiyet şekline gelince; Kurumlar Vergisi Kanunu'nun dar mükellefiyet başlıklı 11. maddesinde, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların yalnız Türkiye'de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmış, aynı Kanun'un 10. maddesinde de, iş merkezi, iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği merkez olarak tarif edilmiştir. Dosyada bazı bölümleri bulunan Toplu iş Sözleşmesi'nin 1. maddesinde tarafların kimlik ve iş adreslerinin belirlenmiş olmasından ........ sirkelinin Türkiye'de, muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği bir iş merkezinin bulunduğu ortaya çıkmaktadır ki bu durumda da işveren kurum olan ........ sirkelinin dar mükellefiyete tabi bir kurum olarak kabulüne olanak bulunmamaktadır. Diğer taraftan; istisnanın ücretlere uygulanabilmesi için ........ firmasının Türkiye'de ticari faaliyetinin bulunmaması veya ticari faaliyette bulunmakla birlikte hizmetin bu faaliyetle ilgisinin olmaması gerekmektedir. Oysa yükümlünün çalıştığı ........ şirketi Türkiye'deki NATO üslerinin bakım, onarım, iaşe, ibate gibi çalışma ve hizmetlerini ABD adına müteahhit firma olarak yapmaktadır. Anılan firmanın bu faaliyetinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre ticari faaliyet kapsamına girdiği ve Türkiye'de çalıştırılan işçilere, Türkiye'de gördüğü hizmet karşılığında yurt dışında ödenen istihkaklardan yurda döviz olarak getirilen kısmından ücret ödendiği anlaşılmaktadır. Madde hükmüne göre ücretin vergiden istisna edilebilmesi için münhasıran işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödenmesi gerekmektedir. Bu haliyle, davacıya ödenen ücretleri 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 23. maddesinin 14. bendi kapsamında görme olanağı bulunmadığından, bu ücretlerin gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2.fıkrası uyarınca davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.