Dairesi
Geçerli mazeret nedeniyle ibraz edilemeyen defterlerin ihticaca salih oldukları iddia edildiğinde, iddianın doğruluğu incelenmeden matrah takdir olunamaz.
Karar No
1990/4279
Esas No
1990/2148
Karar Tarihi
26-12-1990

Danıştay Yedinci Daire 

1. Geçerli mazeret nedeniyle ibraz edilemeyen defterlerin ihticaca salih oldukları iddia edildiğinde, iddianın doğruluğu incelenmeden matrah takdir olunamaz. 2. Mal alımlarının nereden olduğu konusunda bilgi içeren banka hesapları matrah takdirinde nazara alınabilir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisin! indirebilecekleri belirtilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B ) bendinde ifade edildiği üzere vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın bir gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanunu'nun yukarıda sözü edilen 29. maddesi hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı, vergisi indirim konuşu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, yani mükelleflerin, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisin! gerçekten ödemiş olmasıdır. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir katma değer vergisi ödemesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi söz konuşu edilemiyeceği cihetle, vergi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının saptanması anlaşmazlığın çözümü bakımından önem arzetmektedir. Düzenlenen bir faturanın da, gerçek dışı (naylon) olup olmadığının saptanması ise, bu faturanın düzenlenmesine tekaddüm eden alımsatım kademelerinde bütün işlemlerin incelenmesine bağlıdır. Dosyada mevcut vergi inceleme raporu ve diğer belgelerin incelenmesinden; ihtilaflı döneme ilişkin olarak saptanan matrah farkının yükümlünün katma değer vergisi beyannamesindeki bildirimlerinden hareketle saptandığı, ancak; inceleme tarihinde yükümlünün gözaltında bulunması nedeniyle ibraz edilemeyen defter ve belgelerin incelenemediği diğer taraftan, yükümlüye ait banka hesabında yer alan ödemelerin müstahsile yapılmış olmasının mal alımlarının tamamının müstahsilden olduğu halde tüccardan alınmış gibi gösterildiğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Yükümlünün beyanım kapsayan ve maddi delil niteliğinde olan katma değer vergisi beyannamesinde yer alan bildirimlerin değerlendirilmesi suretiyle saptanan matrah farkının mahkemece kabulü yerinde ise de, yükümlünün geçerli mazereti nedeniyle ibraz edilemeyen ve bu nedenle incelenemeyen defter ve belgelerin mevcut olduğu ve sıhhatli bir vergi incelemesi yapılmasına imkan verecek nitelikte bulunduğu ileri sürüldüğüne göre öncelikle sözü edilen bu defter ve belgelerin incelenmesi ve gerekli görüldüğünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, mal alımlarının tüccardan mı, üreticiden mi olduğu hakkında bilgi içeren Banka hesaplarının da değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekmekte iken incelemede ortaya konulan delil ve karineler mahkemece yeterli derecede tartışılmadan yazılı gerekçe ile tarhiyatın kaldırılmasında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı