Dairesi
Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinin 4. fıkrasında hem alımda hem de satımda devamlılık arandığından, veraset yoluyla intikal eden taşınmazdan, müteahhitle yapılan anlaşma uyarınca elde edilen bağımsız bölümlerin satışından elde edilen kazanç, alımda d
Karar No
1990/42
Esas No
1990/13
Karar Tarihi
08-06-1990

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu

Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinin 4. fıkrasında hem alımda hem de satımda devamlılık arandığından, veraset yoluyla intikal eden taşınmazdan, müteahhitle yapılan anlaşma uyarınca elde edilen bağımsız bölümlerin satışından elde edilen kazanç, alımda devamlılık bulunmadığı için ticari kazanç sayılmaz. Eşi ile birlikte yarı payla maliki bulunduğu arsa üzerine, arsa payı karşılığında yapılacak binadan onüç bağımsız bölümün kendilerine teslimi konusunda müteahhit ile yapılan anlaşma uyarınca teslim alınan dairelerden yedisinin 1985 yılında satılmasından elde edilen kazancın bildirim dışı bırakıldığı görüşüyle yükümlü adına salınan kaçakçılık cezalı gelir vergisi, Vergi Mahkemesi'nce kaldırılmıştır. Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün temyiz başvurusu üzerine Danıştay Üçüncü Dairesi, K: 19882312 sayılı kararı ile Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün temyiz dilekçesine ilişkin yazı ekindeki 23.9.1987 günlü ve 393/14 sayılı inceleme raporu örneğinde Yükümlü ve esinin, bir başka taşınmaz üzerine yaptırdıkları ve 1984 günlü ve 393/14 sayılı inceleme raporu örneğinde Yükümlü ve esinin, bir başka taşınmaz üzerine yaptırdıkları ve 1984 yılında tamamlanan binanın onbir bağımsız bölümünden birini 21.09.1984, diğerinin 19.04.1985 tarihinde üçüncü kişilere sattıkları belirtildiğinden, bu iddianın doğru olup olmadığı araştırıldıktan sonra belirecek duruma göre faaliyetin Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinin 4. fıkrasında yazılı kapsamda olup olmadığı hususu karara bağlanmak üzere Vergi Mahkemesi kararım bozmuştur. Bozma Kararma uymayan Antalya Vergi Mahkemesi, gayrimenkul alım, satımı ve inşasının devamlılık taşıması koşuluyla Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinin 4. fıkrasına göre vergiye tabi olduğu, Kanunun ticari faaliyetin varlığı için hem alımda ve hem de satımda devamlılık koşulunu öngördüğü, eğer sadece satışta devamlılık yeterli kabul edilseydi, aynı maddenin 6. fıkrasında satın alınan taşınmazın beş yıl içinde satışı koşulunun aranmasının da gereksiz olacağı, esasen 6. fıkrasında satın alınan taşınmazın beş yıl içinde satışı koşulunun aranmasının da gereksiz olacağı, esasen 6. fıkraya göre alımdan beş yıl geçtikten sonra satışın vergi dışı tutulduğu, dolayısıyla 4. fıkradaki devamlılık halinin hem alış hem satışda aranması gerektiği, olayda ise 1960 yılında veraset yoluyla intikal eden taşınmazın müteahhitle yapılan anlaşma uyarınca binaya dönüştürüldüğü ve bu sözleşme sonucunda elde edilen bağımsız bölümlerin satın alındığı şeklinde bir yorum da yapılamayacağı, sonucu itibariyle servetin değerlendirilmesinden ibaret kazancın, gelir vergisinin konusuna girmediği gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir. Israr kararı, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde yazılı Vergi Mahkemesi ısrar kararı aynı gerekçe ve nedenlerle Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı