Danıştay Yedinci Daire
Zirai ürün alımlarına aracılık eden davacının katma değer vergisine esas komisyon gelirinin, işletmeye ve üreticiye ait ambalaj giderlerine komisyon oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması varsayıma dayalı bulunması sebebiyle isabetli değildir. Yükümlü kurumun 1988 takvim yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporuna göre kaçakçılık cezalı olarak salınan katma değer vergisini; uyuşmazlık dönemine ilişkin olarak Kurumlar Vergisî ile katma değer vergisi yönünden düzenlenen inceleme raporlarının birlikte incelenmesinden, yükümlü kurumun üretici ile tüccar arasında komisyon karşılığı aracılık yaptığı halde 1988 yılı ticari faaliyeti nedeniyle kullandığı ambalaj malzemesi giderlerine uygun oranda komisyon geliri beyanında bulunmadığı gerekçesi ile yükümlünün beyanı yerine üretici ambalaj giderlerine %7, kurumun ambalaj giderlerine %8 nisbet uygulanarak bulunan komisyon geliri üzerinden katma değer vergisi tarhiyatının yapıldığının anlaşıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 1. fıkrasında, re'sen vergi tarhının, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgeler veya kanuni ölçülere dayanılarak tesbitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarına belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandığı, aynı maddenin ikinci fıkrasının dördüncü bendinde ise defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermemesi halinde delillerin bulunamadığının kabul edileceğinin belirtildiği, bu hükümlere göre re'sen takdir yoluyla vergileme, için sözü edilen 30. maddede öngörülen şartların gerçekleştiğinin bir varsayıma dayanılarak değil, kesin ve açık biçimde ortaya konmasının gerektiği, oysa inceleme raporunda, kurumun 1988 yılında sadece kullanılan ambalaj malzemesi giderinden hareketle dönem matrah farkının çıkarıldığı, bu suretle tamamen kullanılan ambalaj malzemesine dayalı kaba bir hesaplamaya dayanılarak defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığı sonucuna varıldığı anlaşıldığından bu yolla re'sen takdire dayalı tarhiyat yapılmasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle telkin eden . . Vergi Mahkemesi kararının; yükümlü kooperatifin üreticilerden aldığı meyve ve sebzeyi........ dahi merkez halde tüccara sattıkları, satış tutarı üzerinden % 78 oranında komisyon aldıkları, ..... Belediye Başkanlığından alınan yazıda kooperatifin 1988 yılında 577.025.900, lira üzerinden % 2 oranında rüsum geliri olarak 11.540.518, lira tahsil ettikleri ancak, kooperatifin ilçe belediyelerine ait halk pazarına hale giriş yapmadan üretici bölgelerden mal gönderebileceklerinin belirtildiği, 577.025.900, liranın aynı zamanda komisyon gelirinin matrahım oluşturduğu, ...... Ticaret Odasından alınan bilgiye göre komisyoncuların kendi sandıkları ile yaptıkları satışlar üzerinden % 8 üreticilerin sandığı ile gelen malların satışından ise % 7 komisyon aldıklarının anlaşıldığı, K/Z cetvelinde ambalaj giderlerinin 31.635.000, lira olduğunun görüldüğü, sandıkların 2 kez kullanıldığı kabul edildiğinden uygulanan % 50 fire oranına göre yapılan hesaplama ile, komisyoncuların kendi yaptığı sandık bedeli üzerinden % 8, üreticilere ait sandık bedeli üzerinden % 7 komisyon oranı uygulandığında bulunan toplam 297.038.450, liranın komisyon geliri olduğu, bu miktardan beyan edilen komisyon gelirinin düşülmesi suretiyle kalan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması isteminin reddine, kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.