Dairesi
Devlet tahvili ve hazine bonosunun vadesinden önce elden çıkarması sonucu elde edilen kazanç kurumlar vergisinden istisna kurum kazancı olduğundan tevkifata tabi olması gerekir.
Karar No
1990/375
Esas No
1989/4464
Karar Tarihi
12-02-1990

Danıştay Üçüncü Daire

Devlet tahvili ve hazine bonosunun vadesinden önce elden çıkarması sonucu elde edilen kazanç kurumlar vergisinden istisna kurum kazancı olduğundan tevkifata tabi olması gerekir. Vadesinden önce elinden çıkardığı hazine bonosu ve devlet tahvilleri dolayısıyla ihtirazi kayıtla verdiği muhtasar beyanname üzerinden adına Mayıs 1988 ayı için tahakkuk ettirilen gelir (stopaj) vergisine karşı açılan davayı, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisnalar başlığım taşıyan 8. maddesine 3332 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle eklenen 17. bendinde, devlet tahvili, hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından saklanan kazançları tamamının kurumlar vergisinden istisna edildiğinin belirtildiği, davalı şirketin de 1987 yılı içinde ekinde bulundurduğu devlet tahvili ve hazine bonolarının bir kısmım vade bitiminden önce elden çıkararak karşılığında 456.008.488 lira kazanç elde ettiği ve bu kazancın yukarıda sözü edilen yasa maddesi uyarınca kurumlar vergisinden müstesna olduğunun ihtilafsız bulunduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/A maddesinin 8. bendinde, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 11 ve 16 numaralı bentlerinde yazılı kurumlara, kurumlar vergisinden muaf veya müstesna tutulan kazançlar üzerinden sermayeye iştirak nisbetinde hesaplanan kar payları hariç olmak üzere, dağıtılsın veya dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 2, 3, 11 ve 16 numaralı bentleri dışında kalan Kurumlar vergisinden muaf veya müstesna kazanç ve iratlardan 9. bendinde ise, 75. maddenin 5 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarında ve bu bendin (a) fıkrasında da devlet tahvili ve hazine bonosu faizlerinden tevkifat yapılacağının açıklandığı, hazine bonosu ve devlet tahvillerinin vadesinden önce elden çıkarılması durumunun bunların satılmasını ifade ettiği, satıştan kazanç elde edilmesinin alış fiyatının üstünde satış fiyatının olması halinde sözkonusu olduğu, diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 75/5. maddesinde, hazine bonosu ve devlet tahvilleri faizlerinin menkul sermaye iradı sayılacağının belirtildiği, faizin, vadesi gelmiş devlet tahvili kuponlarının tahsili veya vadesi gelmiş hazine bonolarının vadesinde geri verilmesi suretiyle elde edildiği, oysa sözkonusu devlet tahvili ve hazine bonolarının vadeden evvel elden çıkarılması suretiyle kazanç elde edildiği, bu durumda kurumlar vergisinden istisna edilen sözkonusu kazanç nedeniyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin A/8. bendi hükmü uyarınca vergi tevkifatı yapılmasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; eldeki devlet tahvili ve hazine bonosunun alınıp satılmasındaki fiyat farkının sadece faiz miktarının işlemiş dönem veya işlemiş dönem faiz miktarı ile orantılı olduğu, vadeden önce bozulduğunda alınan farkın faiz olduğu, başka bir ifade ile faizin kırıştırılması olduğu, ticari kazanç olsaydı, kurumlar vergisine tabi olması gerektiği ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı