Dairesi
Ortağı bulunduğu kollektif şirketin ticari faaliyette bulunmamış ve ortağına herhangi bir kar sağlamamış olması, ticari kazanç sahibi bulunan yükümlünün beyanname verme mecburiyetine ve hayat standardı esasinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Karar No
1990/3418
Esas No
1988/2416
Karar Tarihi
28-11-1990

Danıştay Dördüncü Daire

Ortağı bulunduğu kollektif şirketin ticari faaliyette bulunmamış ve ortağına herhangi bir kar sağlamamış olması, ticari kazanç sahibi bulunan yükümlünün beyanname verme mecburiyetine ve hayat standardı esasinin uygulanmasına engel teşkil etmez. Uyuşmazlığın esasım; yıllara sari inşaat işiyle uğraşan ayrıca gayri faal bir kollektif şirketin ortağı olan yükümlüye hayat standardı esasına göre tahakkuk ettirilen vergilerin; birden fazla yıla sari işlerle uğraşanlar hakkında hayat standardı esasinin işlerin bittiği yılda toplu olarak uygulanacağı, ortağı bulunduğu kollektif şirketinde herhangi bir faaliyeti bulunmadığı, bilançoda görülen geçmiş yıl zararlarının defter, belge tasdiki ve kırtasiye giderleri gibi zorunlu masraflar olması sebebiyle, yükümlüye hayat standardı esasına göre tarhiyat yapılıp yapılamayacağı hususu oluşturmaktadır. Hayat standardı esası gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerine uygulanmak üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2772 sayılı Kanun'un 15. maddesiyle eklenen mükerrer 16. madde ile vergi sistemimize giren bir vergi güvenlik müessesesi olup, yükümlülerin sahibi bulundukları bazı servet unsurları dolayısıyla yaptıkları giderler ve sürdürdükleri hayat düzeyim gösteren belirtilerden hareketle, gelirlerinin belli tutarlardan aşağı olamayacağı düşüncesine dayanan bir çeşit asgari vergilendirmeyi amaçlayan ve gelirin gerçekliği ilkesine istisna getiren bir vergileme aracıdır. Bu müessesenin yasal dayanağım oluşturan Gelir Vergisi Kanunu'nun yukarıda sözü edilen mükerrer 116. maddesinin 1. fıkrasında, gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin beyan ettikleri gelirin (zarar beyan edilmesi dahil) maddede belirtilen asgari tutarlara madde devamında belirtilen hayat standardı göstergelerine göre belirlenen ilavelerin yapılmasıyla bulunan tutardan düşük olması halinde, bu şekilde saptanan tutardan 31. maddedeki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktarın vergi tarhına esas alınacağı belirtilmiş ve 5. fıkrasında yıl içinde işe başlayan ve işi bırakan mükellefler için faaliyette bulunulan sürelerin gözönünde tutulacağına değinilmiş, 7. fıkrasında ise, bu maddeye göre yapılacak tarhiyata itirazın, tahakkuk eden verginin tahsilini durdurmayacağı hükmüne yer verilmiştir. Madde metninin yasa koyucunun yukarıda değinilen amacı da gözönüne alınarak incelenmesinden anlaşılacağı üzere bu esasa göre tarhiyat yapılabilmesi için yükümlülerin ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri sonucunda bir gelir beyanında bulunmalarını veya zarar ettiklerini bildirmiş olmaları gerekmektedir. Olayda kollektif şirket ortağı olan yükümlünün ticari kazanç sahibi bulunduğu ve bu nedenle beyanda bulunduğu kesin olup, ortağı olduğu kollektif şirketin ticari faaliyette bulunmamış olması ve ortağına herhangi bir kar sağlanmamış olması davacının beyanname verme mecburiyetine ve hayat standardı esasinin uygulanmasına engel teşkil etmez. Ayrıca ortaklık faaliyeti dışında 42. maddeye tabi inşaat işleri yapması, inşaatın bu yılda devam etmesi hayat standardı esasına göre vergilendirilmesini engellemez. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesinin temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı