Davacı kurumun, elde ettiği gayrimenkul sermaye iradinin kurum kazancı olarak vergiye tabi tutulacak safi miktarının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanması gerekir. Danıştay Üçüncü Daire
Davacı kurumun, elde ettiği gayrimenkul sermaye iradinin kurum kazancı olarak vergiye tabi tutulacak safi miktarının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanması gerekir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, kurum kazancının, gelir vergisi mevzuuna giren geliri unsurlarından terekküp edeceği, 13. maddesinin 2. fıkrasının olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde ise, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümler karşısında, davacı kurumun, ihtilaflı dönemde elde ettiği gayrimenkul sermaye iradinin kurum kazancı olarak vergiye tabi tutulacak safi miktarının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, Vergi Mahkemesince 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun gayrimenkul sermaye iradına ilişkin 21. ve 74. maddesi hükümlerinin nazara alınması suretiyle tespit edilen matrah tutarına göre tarhiyatın tadili kanuna aykırılık bulunduğu cihetle, temyiz isteminin kabulü ile davacı kurumun defter ve belgelerinin incelenerek ihtilaflı dönemde elde ettiği kira gelirinin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine göre tespitinden sonra karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.