Dairesi
İşletmeden çekilen gayrimenkulun emsal bedeline göre değerlendirilmesi gerekir.
Karar No
1990/3254
Esas No
1989/438
Karar Tarihi
23-11-1990

Danıştay Üçüncü Daire

İşletmeden çekilen gayrimenkulun emsal bedeline göre değerlendirilmesi gerekir. 1'93 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun bilanço esasına göre ticari kazancın tesbitine dair 38. maddesinde, ticari kazancın teşebbüsteki ön sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, işletme sahip ve sahiplerince teşebbüsten çekilen değerlerin de öz sermaye farkına ilave olunacağı ve hesaplama sırasında Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41. maddelerinin nazara alınacağı, 41. maddesinin 1. fıkrasında da teşebbüs sahibi ile eş ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerlerini gider olarak yazılamayacağı, parantez içindeki hükümle de aynen alınan değerlerin emsal bedeli ile değerlenerek teşebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 267. maddesinde, emsal bedelin, gerçek bedeli belli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tesbit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olduğu ve emsal bedelin ortalama' fiyat esası, maliyet bedeli ve takdir esasına göre tayin olunacağı hükme bağlanmıştır. Dava konuşu olayda yedi ortaktan kurulu olan adi ortaklığın ortaklarından uçunun mülkiyetinde bulunan gayrimenkullerin servis binası ve servis arsaları olarak işletmenin aktifine kaydedildiği, 1980 ve 1981 yılı bilançolarında yer aldığı, bu gayrimenkuller için amortisman ayrıldığı, 1982 yılında kayıtlı değerleri ile malikleri olan ortakların cari hesaplarına borç, servis binası ve servis arsası hesabına alacak kaydı düşülmek suretiyle işletmeden çekildikleri anlaşılmaktadır. İşletmenin aktifine kayıt edilmekle işletmenin varlıkları arasına alınan gayrimenkullerin işletmeden çekilmesi halinde, yukarıda belirtilen madde hükümleri uyarınca emsal bedelle değerlendirilmelerinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Her ne kadar, mahkemece işletmeden çekilen değerlerin emsal bedel esasına göre değerlendirilebilmesi için işletmenin sürekli veya düzenli şekilde bu değerlerin ticaretiyle uğraşması gerektiği, gayrimenkul alım satımıyla uğraşmayan ortaklığın, ortaklarının işletmeden çektikleri değerlerin emsal bedeliyle değerlendirilmesinin mümkün olmadığına karar verilmiş ise de, yukarıda yer alan' madde hükümlerinin incelenmesinden faaliyet yönünden herhangi bir ayrıma yer verilmediği gibi, işletmenin aktifinde kayıtlı bulunan gayrimenkuller ortaklar tarafından kayıtlı değerleri ile işletmeden çekildiğinde işletmenin dönem kazancı emsal bedel, kayıtlı değer farkı kadar eksiltilmiş bulunduğundan emsal bedelinin Vergi Usul Kanunu'nun 267. maddesinin 3. sırasına göre takdiri yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı