Danıştay Dördüncü Daire
Ödeme emrinin dayanağım oluşturan tarhiyata ilişkin mahkeme kararının temyiz merciince bozulması halinde yeniden tayin edilecek olan verginin tutarına göre yeni bir vade oluşup, takibinin buna göre devam edecek olması ilk mahkeme kararı uyarınca belirlenen vadeye göre tebliğ edilen ödeme emrinin iptalin! gerektirmez. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinde; vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 8 numaralı bendi gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanların vergi mahkemesi kararma göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesinde de, amme alacağım vadesinde ödemiyenlere, 7 gün içinde borçlarım ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı ifade edilmiştir. Olayda, 1984 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora göre ikmalen ve re'sen salınan cezalı vergilerin vergi mahkemesince değişiklikle onanması üzerine taraflarca temyiz isteminde bulunulmuş ve ayrıca onanan kısma ilişkin olarak ikinci kez düzenlenen ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren de vadesinde ödenmemesi nedeniyle ödeme emri düzenlenmiştir. Ancak ödeme emrine esas olan vergi mahkemesi kararının temyiz edilmiş bulunması tahsilatı durdurmayacağından bu kararın temyiz merciince bozulması halinde yeniden tayin edilecek olan verginin tutarına göre yeni bir vade oluşup, takibin buna göre devam edecek olması ilk mahkeme kararma göre belirlenen vadeye göre tebliğ edilen ödeme emrinin iptali için yeterli neden olamaz. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.