Dairesi
Mahkemece, uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor düzenlettirildikten sonra bu raporun yetersiz görülmesi halinde ya aynı bilirkişiden ek rapor istenmesi veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken bu olanaklar kullanılmadan ve nedenleri ve gerekçeleri somut ol
Karar No
1990/3170
Esas No
1990/724
Karar Tarihi
19-11-1990
Danıştay Üçüncü Daire

Mahkemece, uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor düzenlettirildikten sonra bu raporun yetersiz görülmesi halinde ya aynı bilirkişiden ek rapor istenmesi veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken bu olanaklar kullanılmadan ve nedenleri ve gerekçeleri somut olarak ortaya konulmadan inceleme raporundaki tesbitler gerekçe alınmak suretiyle karar verilmesinde isabet yoktur. 2577 sayılı idarî Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle atıfta bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun «bilirkişi» ile ilgili 275286. maddelerinde, mahkemenin, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamıyacağı, bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda noksan ve müphem görülen hususlar varsa hakimin ve tarafların bilirkişiye yeniden sorular sorarak ek açıklama yapılması yolunda izahat isteyebilecekleri, hakimin lüzum görürse aynı bilirkişiye veya yeniden tayin edeceği bir bilirkişiye yeniden inceleme yaptırabileceği, bilirkişinin rey ve mütalaalarının hakimi bağlamıyacağı açıklanmış bulunmaktadır. Bilindiği üzere bilirkişilik müessesesi ile hakime, ihtilafın çözümü için gerekli olan özel ve teknik bilgilerin sağlanması amaçlanmıştır. Oto lastiği ve dayanıklı tüketim malları ticareti yanında imal ve satışı işiyle de uğraşan mükellefin 1985 yılı hesaplarının sadece kerestecilik faaliyeti açısından incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporunda, satış faturalarındaki satış bedeli ve satılan emtia miktarlarının gerçeğe uygun bulunmadığı, yıl içinde alınan çam tomruktan defter kayıtlarına göre elde edilmiş bulunan çam kereste miktarına göre randıman oranının, orman idaresinin ve yükümlünün bildirdikleri oranın üzerine % 92 ye ulaştığı, defter kayıtlarının sonucuna göre ortaya çıkan zarar yerine düşünülen ve planlanan miktarın kazanç olarak gösterilmesi yoluna gidildiği, bunun için de yıl içinde kayıt dışı bırakılan hasılatın telafisi amacıyla dönem sonu emtia mevcudunun yüksek bedelle değerlendirildiği, bu durumda yükümlünün defter ve belgelerin vergi matrahının doğru ve kesin alarak tesbitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olduğu belirtilerek safın alınan mamul kerestenin alış bedeli, imal edilen kerestenin ortalama maliyeti ve ortalama satış fiyatı ile Orüs Dursunbey işletme Müdürlüğüsün bildirdiği en düşük bedelli 4. sınıf kısa boy çam kerestenin 1 m3 fiyatının % 10 noksanı ile yapılan kıyaslama ve hesaplama sonucuna göre matrah farkı tesbit edildiği anlaşılmakta olup, Vergi Mahkemesince yükümlünün defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ancak, bilirkişi raporunun yetersiz olduğundan bahisle inceleme raporundaki tesbitlere göre davanın reddine karar verilmiş bulunmaktadır. Hakimin, bilirkişi raporunda yazılı olan bilgi ve açıklamalardan anlaşmazlığın çözümünü sağlayacak ölçüde bilgi sahibi olamadığı ve konuyu bu bilgilerle çözümleyemediği hallerde aynı bilirkişiden ek rapor istemesi, ya da yeni bir bilirkişi incelemesine gitmesi, şayet çözümleyebiliyorsa, bilirkişi raporundaki sonucun aksine karar verilirken bunun nedenlerini, bilirkişi raporunda belirtilen hususlara niçin katılmadığım somut olarak ortaya koyması gerekmektedir. Bir başka deyişle, hakim bilirkişi raporunda varılan sonucu yeterli görmemekle beraber raporda yer alan özel ve teknik bilgilerle anlaşmazlığı sonuçlandırabiliyorsa kararda bunun gerekçelerini bilirkişi raporunda varılan sonucun hangi nedenle uygun görülmediğim belirtmek zorundadır. Olayda da, Vergi Mahkemesince mükellefin defter ve belgelerinin incelenmesi ile tarhiyatı gerektiren matrah farkının olup olmadığı konusunda teknik bilgi yetersizliği ortaya konulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor düzenlettirildikten sonra, inceleme elemanı raporundaki farklara değinmediğinden ve hiç açıklama da getirilmediğinden bahisle bilirkişi raporu yetersiz görülünce yukarıdaki açıklamalara göre, ya aynı bilirkişiden ek rapor istenmesi ya da yeni bir bilirkişi incelemesine gidilmesi olanağı varken, bu olanaklar kullanılmadan, nedenleri ve gerekçeleri somut bir şekilde ortaya konulmadan, inceleme raporundaki teshiller gerekçe alınmak suretiyle davanın reddinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı