Danıştay Vergi Daireleri Genel Kurulu
Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesi yansıma özelliği olan vergilerden doğan ödenmemiş borçlara da uygulanabilir. işyerindeki mamul ve yan mamulü ile hammaddeleri, 910 Eylül 1981 tarihindeki sel baskınından zarar gören yükümlü Kurumun, istihsal vergisi borçlarının, yansıtıldığından bahisle silinemeyeceği yolundaki işletme karşı açtığı davanın reddine iişkin ısrar kararı, temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesinde; yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzir hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden, varlıklarının enaz üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve cezalarının, Maliye Bakanlığınca zararla mütenasip olmak üzere kısmen veya tamamen terkin olunması, zararın derecesi ve ilgili bulunduğu gelir kaynağının, mahalli idare heyetlerinin yaptıracağı araştırma üzerine tesbit olunması, kurala bağlanmıştır. Bu kurala benzer bir düzenleme, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nun 105. maddesinde yapılmıştır. Söz konusu hükümlerle, doğal afetin yol açtığı zararın, sadece yükümlüler üzerinde bırakılmaması suretiyle mali gücünün bir bölümünü yitiren yükümlülerin, geçmiş dönemlerle ilgili borçlarının, zararla uyumlu düzeyde silinmesi amaçlanmıştır. Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesi ile getirilen olanak, doğal afetin meydana getirdiği yıl işlemleri için yasanın değerleme ile ilgili hükümlerinde öngörülen olanağa ek nitelik taşımakta ve sadece afetin meydana getirdiği tarih itibarıyla mevcut vergi ve ceza borçlarım kapsamaktadır. Bu nedenle, doğal afetin meydana geldiği hesap dönemine ait işlemlerin muhasebeleştirilmesi sırasında öngörülen kolaylıklardan yararlanılması, aynı yükümlünün o tarihten önceki dönemlere ait henüz ödenmemiş borçları için Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesi uygulanmasına engel değildir. Olayda, silinmesi istenen verginin doğal afetin meydana getirdiği tarihten önceki dönemlere ait olduğu, henüz ödenmediği, zararın derecesinin, yasada öngörülen oranı aştığı vergi ile zarar arasında aranan nedensellik ve ilgi koşulunun gerçekleştiği tartışmasızdır. Yükümlünün istihsal vergisi borçlarının silinemeyeceği yolunda kurulan işleme, bu verginin yansıma özelliği ve inceleme raporuyla yapılan ürün alıcısına yansıtıldığı yolunda tesbittir. Yasa yapıcının 115. maddeyi düzenlerken sadece yansımayan vergilerin silinebileceği yolunda bir ayırım yapmamış olması karşısında, işleme idarece gösterilen neden yasaya uygun bulunmamaktadır. Dahilde alınan istihsal vergisin; özelliğinden dolayı satışa konu ürünün teslimi sırasında alıcısından tahsil edilip henüz vergi idaresinde ödenmemiş olması, bu verginin yükümlüsünün, verginin silinmesini isteyen davacı kurum olmasından dolayı ayırım yapılmasını da gerektirmemektedir. Esasen böyle bir yaklaşım, Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesinin düzenleniş amacına da uygun düşmemektedir. idarece yükümlü kurumun terkin isteminin koşulların gerçekleşmesi yolundaki tesbitlere göre değerlendirilmesi ve vergilerin, zararla mütenasip ölçüde silinmesi gerekirken, istihsal vergisinin kimi özellikleri gözönüne alınarak istemin reddine ve bu işleme karşı açılan davanın aynı nedenlerle reddi yolundaki Vergi Mahkemesi Kararında, yasaya uygunluk bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, .............. Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasına oyçokluğu ile Karar verildi.