Dairesi
V.U.K.'nun 102. maddesinin 6, fıkrası hükmü, muhatabın tebellüğden imtina etmesi halinde uygulanabilecek, muhatabın işyerindeki işçisinin imtinası halinde uygulanamayacaktır.
Karar No
1990/255
Esas No
1989/1547
Karar Tarihi
25-01-1990

Danıştay Dördüncü Daire

V.U.K.'nun 102. maddesinin 6, fıkrası hükmü, muhatabın tebellüğden imtina etmesi halinde uygulanabilecek, muhatabın işyerindeki işçisinin imtinası halinde uygulanamayacaktır. Uyuşmazlık konusu olayda yükümlü adına yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnameler, işyerinde yükümlünün bulunamaması nedeniyle işçisine tebliğ edilmek istenmiş ancak tebellüğden imtina edilince bir polis memurunun da imzası alınarak düzenlenen ve durumu tesbit eden tutanakta, tebliğ evrakının ilgililerin önüne bırakıldığı, belirtilmeden tebliğin yapıldığı, vergi ve cezanın kesinleştiği kabul edilerek vadesinde ödenmediği gerekçesiyle ödeme emri düzenlenmiştir. 6183 sayılı Kanun'un 55. maddesi uyarınca ödeme emri düzenlenebilmesi için ortada, kesinleşmiş ve vadesinde ödenmemiş bir amme alacağının bulunması gereklidir. Olayda olduğu gibi ikmalen ya da re'sen tarh edilen vergilerin kesinleştiğinden söz edebilmek için ise, ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edilerek verginin ödenecek bir safhaya gelmiş olması zorunlu bulunmaktadır. Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesinde tebliğin mükelleflere, bunların kanunî temsilcilerine umumi vekillerine veya vergi cezası kesinleşenlere yapılacağı belirtildikten sonra tüzel kişilere ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllere ait tebligatın yapılması gerekli kişilere yer verilerek, maddenin sonuna 2365 sayılı Kanun'la eklenen fıkrada da tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı, muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmamasının gerekli olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan Kanun'un 102. maddesinde tebliğ evrakının teslimi ile ilgili hükümlere yer verilirken altıncı fıkrasında, muhatabın tebellüğden imtina etmesi halinde tebliğ edilecek evrakın önüne bırakılmak ve yedinci fıkrasında yazılı içerikte tutanak düzenlemek suretiyle tebliğin yapılacağı kuralı getirilmiştir. Tebligatla ilgili bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, tebellüğden imtina halinin ve bu nedenle tebligatın tamamlanmasına ilişkin işlemlerin muhataba, diğer bir anlatımla tebliğ evrakında yazılı kişiye yönelik olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Bu bakımdan uyuşmazlık konusu olayda, asıl muhatabı yükümlü olan vergi ve ceza ihbarnamelerinin Vergi Usul Kanunu'nun yukarıda hükmüne değinilen 94. maddesinde 2365 sayılı Kanunla eklenen son fıkrasında sözü edilen ve muhatap yerine tebliğ yapılacağı belirtilen işçilere, tebellüğden imtinadan bahisle tutulan tutanağa istinaden tebligat yapılması mümkün görülmemekte ve bu haliyle ortada ödeme emri ile istenebilecek kesinleşmiş bir vergi ve ezanın mevcudiyeti söz konusu olamayacağından ödeme emrini iptal eden Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı