Danıştay Dördüncü Daire
Olayla ilgili bulunmayan kişilerin şahit olarak verecekleri ifadeleri tek basma ispatlama vasıtası kabul edilemez. Uyuşmazlık, yapılan bir ihbar üzerine yükümlünün faiz karşılığı borç para verdiği ve oto alım satımı yaptığı halde bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirini beyan etmediği gerekçesiyle re'sen salınan cezalı tarhiyatı değişiklikle onayan Vergi Mahkemesi kararının taraflarca bozulması dileğiyle yaptıkları temyiz istemlerine ilişkindir. Vergi Dairesi'nce temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Vergi Mahkemesi kararının bu iddialar doğrultusunda bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Yükümlü temyiz istemine gelince; Türk Vergi Sisteminde olayla ilgili açık ve tabii bulunmayan kişilerin şahit olarak verecekleri ifadeler tek basma ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı gibi genel kanaate ve varsayımlara dayalı olarak vergilendirme yapılması mümkün değildir. Vergi Usul Kanununda usul ve esasları belirtilen tarh şekillerinin uygulanabilmesi için gerçek veya gerçeğe en yakın biçimde vergiyi doğuran olayın ortaya çıkarılması ve bununla ilgili somut kanıtların açıklıkla ortaya konulması zorunludur. ihtilafa konu olayda, yükümlünün oto alım satımı yaptığı yönünde hiç bir somut tespit ve delil bulunmadığı gibi, faiz karşılığı borç para verdiği yönünde de, olayla ilgisinin açık ve tabii olduğu hususunda inandırıcı karineler bulunmayan kişinin ifadesi dışında çek, senet, bono, ipotek ve benzeri kanıtlayıcı bir işlem veya belgenin varlığı da saptanmış değildir. Bu nedenle, yükümlü adına hiç bir yasal dayanak bulunmaksızın re'sen salınan cezalı verginin tamamen kaldırılması zorunludur. Açıklanan nedenlerle, Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.