Danıştay Üçüncü Daire
Yapılan tarhiyata karşı yeni kanuni temsilci tarafından uzlaşma talep edilerek uzlaşma sağlandığına göre, uzlaşma sonucu kesinleşen bu vergilerin ödenmemesinden yeni kanuni temsilcinin sorumlu tutulması gerekirken, salt eski kanuni temsilcinin görev yaptığı döneme ait olduğu gerekçesiyle adına ödeme emri tanzim edilmesinde kanuna uyarlık bulunmamaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde; Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcilerin tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacakları kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı, tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeyi giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarım da kaldırmaz hükmü öngörülmüştür. Bu hükme göre kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi, şirket tüzel kişiliğinden vergi alacağının tahsil olanağının kalmamış olması ve temsilcilerin ödevlerini ihmal ve kasıt sonucu yerine getirmemeleri koşuluna bağlıdır. Dosyanın incelenmesinden 1987 yılının Temmuz ayında kurularak ticari faaliyete başlayan şirketin kuruluş tarihinden itibaren üç yıl süreyle temsilciliğine getirilmiş olmasına rağmen davacının %75 hissesini, şirket hesapları incelemeye alınmadan önce 1.3.1988 tarihinde aktif ve pasifiyle bir başka şahsa devrederek şirketle ilişiğim kestiği, şirketteki hisseyi devralan ve devraldığı tarih itibariyle şirketi temsile yetkili olan bu şahsın yapılan tarhiyata karşı uzlaşma talebinde bulunduğu ve uzlaşma sonucu 23.3.1989 tarihinde kesinleşen vergilerin şirketten tahsil edilememesi üzerine davacı adına ödeme emri tanzim ve tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kanuni temsilcilik sıfatı sona erdikten sonra yapılan tarhiyata karşı bir başka kanuni temsilci tarafından uzlaşma talep edilerek uzlaşma sağlandığına göre uzlaşma sonucu kesinleşen bu vergilerin ödenmemesinden, bu ödevi yerine getirmeyen yeni kanuni temsilcinin sorumlu tutulması gerekirken salt davacının görev yaptığı döneme ait olduğu gerekçesiyle adına ödeme emri tanzim ve tebliğinde Kanuna uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.