Danıştay Üçüncü Daire
Kurumların yabancı ortağa ait sermaye paylarının yatırım indiriminden yararlanması gerekir. Davacı kurum adına, 1983 yılı hesaplarının yatırım indirimi yönünden incelenmesi sonucu 1984 takvim yılı için re'sen salınan kurumlar vergisi ile kesilen kusur cezasını, dava konuşu edilen tarhiyatın, kurumun yabancı ortağı olan Lucas Şirketinin sermayedeki %31 hissesine isabet eden yatırım indiriminin yerinde görülmemesi nedeniyle yapıldığı, ancak Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından yatırım indirimi belgesinin tam mükellef durumda olan şirkete verildiği, yapılan yatırımın yasada öngörülen şartları taşıdığının ve gerçekleştiğinin taraflar arasında çekişmesiz bulunduğu, uyuşmazlığın özünü, yapılan yatırım dolayısıyla yararlanılacak yatırım indirimine yabancı sermaye payının dahil oyup olmayacağı hususunun teşkil ettiği, gerek 193 sayılı Kanunda gerek Bakanlar Kurulunca Kanunla verilen yetkiye istinaden çıkarılan kararnamelerde, yabancı sermayenin (yabancı ortağın payının) yatırım indiriminden yararlanamayacağına dair bir hükme rastlanmadığı, aksine hükümetçe uygulanan ekonomik programda yabancı sermayenin, ülkede belli sektörlerde yatırım ekonomik programda yabancı sermayenin, ülkede belli sektörlerde yatırım yapması için azami kolaylık gösterilerek çeşitli tedbirlerle teşvik olunduğu, yatırım indiriminin de teşvik tedbirlerinden birisi bulunduğu, nitekim 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu'nun 10. maddesinde de, 'Yerli sermaye ve teşebbüslere tanınan bütün haklar, muafiyetler ve kolaylıklardan ayrı sahalarda çalışan yabancı sermaye ve teşebbüslerde aynı şartlar dahilinde istifade ederler.' denilmek suretiyle teşvik tedbirlerinden (yatırım indirimi dahil) yerli ve yabancı sermayenin eşit koşullarda yararlanmaları gerektiğinin ortaya konulduğu, ayrıca, plan amaçlarına uygun olarak çalışmayı kabul eden yerli yatırımcı ile yabancı yatırımcı arasında fark gözetilmediğinin Kurumlar Vergisi Kanunu'nda da ifade edildiği, dava konuşu edilen tarhiyata esas olan raporda, sermaye ihraç eden memleket kanunlarında, yatırım indirimi müessesesinin düzenlenmemesi halinde ülkede elde edilen kazanç yabancı şirket ülkesinde hiçbir indirime tabi tutulmadan vergilendirileceğinden ve bu durumda ülke hazinesinin başka bir ülke hazinesi lehine fedakarlıkta bulunması sonucu doğacağından bahsedilerek kurumun yabancı sermaye hissesine isabet eden yatırım indirimi tutarı kabul edilmemiş ise de, bu görüş ve kanaatin yasalar karşısında mesnetsiz kaldığı, Danıştay Dördüncü Dairesi'nce de, yabancı ortaklara ait sermaye paylarının yatırım indiriminden yararlandırılması gerektiğine karar verildiği gerekçesiyle terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nda 2361 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle kurumlar vergisinden istisna edilen kazançları üzerinden tevkifat yapma zorunluluğunun getirildiği ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.