Danıştay Dördüncü Daire

Verginin noksan ödenmesine neden olacak kayıtlar kadar fazla ödenmesi sonucunu yaratacak kayıtlar da, defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığım gösterir. Tavuk çiftliği işletmeciliğiyle uğraşan adi ortaklığın 1984 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen raporda saptanan hususlar doğrultusunda ortaklığın defter ve belgelerinin doğru bir vergi incelemesine olanak vermeyecek şekilde ihticaca salih olmadığı kabul edilmek suretiyle tesbit edilen matrah farkı üzerinde re'sen vergi tarh olunması , vergi mahkemesince olayda inceleme raporunda yapılan teshillerin yükümlü aleyhine sonuç doğurduğu ve somut saptamalar yapılmadığı gerekçesiyle re'sen tarh nedenlerinin mevcut olmadığı belirtilerek yerinde görülmemişse de, inceleme raporundaki tesbitler ortaklığın kendi aleyhine sonuçlar doğuracak nitelikte bile olsa, defter ve belgelerin Vergi Usul Kanunu'nda öngörülen esaslara uygun olmayan kayıtları içermesi nedeniyle, ihticaca salih olmadığı açık olduğundan olayda re'sen takdir nedeninin varlığı kuşkusuzdur. Çünkü re'sen takdir nedeni için, yalnızca yükümlülerin verginin noksan ödenmesine sebep olacak kayıt ve işlemlerim anlamamak gerekir. Mükelleflerin kendi aleyhlerine yapacakları hatalı kayıt ve işlemler de, sonuç olarak fazla vergi ödenmesi sonucunu doğuracağından, bu durum ise verginin gerçek kazanç ve iratlar üzerinden alınmasını öngören temel vergilendirme prensibine aykırı düşecektir. Zira verginin noksan ödenmesine neden olmak kadar, fazla ödenmesi sonucunu yaratacak kayıt ve işlemler de defter ve belgelerin ihticaca salih olmadığım gösterir ki, bu durumda da re'sen tarh yoluna gidilmesi yasaya aykırı değildir. Bu nedenle olayda her ne kadar re'sen takdir sebeplerinin varlığı açıksa da, inceleme raporunda tenkit konuşu edilen hususlar, somut tesbitleri içermediğinden yükümlünün noksan vergi ödediğini kanıtlayacak delillere dayalı olmaması sebebiyle, bu suretle salınan vergi ve cezada yasal isabet görülmemiştir. Ancak re'sen tarh sonucu salınan vergi ve ceza ile birlikte, yükümlünün faturasız civciv alışları olduğu gerekçesiyle Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası da kesildiği ve bu ceza içinde ihbarname düzenlendiği halde, vergi mahkemesince bu çok açık usulsüzlük fiili dikkate alınmaksızın tarhiyatın tamamen terkinine karar verilmesinde yasaya uygunluk bulunmamıştır. Bu nedenle adi ortaklığın faturasız civciv alışları olduğu saptandığına ve bunun aksi yükümlüce kanıtlanamadığına göre, civciv alış bedellerinin %3'ü oranında kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık yoktur. Açıklanan nedenlerle, vergi dairesi temyiz isteminin vergi aslı ve cezası yönünden reddine, özel usulsüzlük cezası yönünden kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, özel usulsüzlük cezasının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.