Danıştay Dördüncü Daire
Vergi Usul Kanunu'nun 15. maddesinde sürelerin işlemesini engellediği kabul edilen mücbir sebeplerin bulunması halinde Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'da yer alan sürelerin de bu sebep ortadan kalkıncaya kadar işlememesi gerekir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinde, tutukluluk halinin vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak mücbir sebeplerden olduğu, aynı Kanunun 15. maddesinde de mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği hükme bağlanmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 8. maddesinde de hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı müddetlerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıklanmıştır. Bu durumda aksine bir hüküm bulunmadığına göre, Vergi Usul Kanunu'nun 15. maddesinde sürelerin işlemesini engellediği kabul edilen mücbir sebeplerin bulunması halinde Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'da yer alan sürelerin de bu sebep ortadan kalkıncaya kadar işlemeyeceğinin kabulü gerekmektedir. Uyuşmazlık konuşu davada, davacının gecikme zammı istenen süre içinde cezaevinde bulunduğu, Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü yazısından anlaşılmışır. Gecikme zammı kamu alacağının ödeme süresi içinde ödenmeyen kısmına vade gününü izleyen günden itibaren uygulanacağına göre, vade gününde mücbir sebeplerden birisinin bulunması durumunda vadenin bu sebep ortadan kalkıncaya kadar uzayacağı kabul edilmelidir. Mücbir sebep nedeniyle yeni vade oluşmadan vergi asıllarının ödendiği anlaşıldığından hesaplanan gecikme zammında yasaya uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle Maliye ve Gümrük Bakanlığının 17.10.1989 günlü ve 89/11612 sayılı işleminin iptaline oyçokluğuyla karar verildi.