|
Dairesi
iade hakkı doğuran işlemlere ilişkin olarak yüklenilen vergilerin yanısıra yurt içi satışı ve amortismana tabi iktisadi kıymeti de olan ihracatçının, ihraç edilen emtia üzerinde kalan vergi yükü miktarım, iade hakkı doğurmayan vergili işlemlere yönelik vergi miktarından ayrı olarak hesaplaması gerek
|
|
Karar No
1990/1050
|
|
Esas No
1989/4146
|
|
Karar Tarihi
17-04-1990
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
iade hakkı doğuran işlemlere ilişkin olarak yüklenilen vergilerin yanısıra yurt içi satışı ve amortismana tabi iktisadi kıymeti de olan ihracatçının, ihraç edilen emtia üzerinde kalan vergi yükü miktarım, iade hakkı doğurmayan vergili işlemlere yönelik vergi miktarından ayrı olarak hesaplaması gerektiği hk. Uyuşmazlığın, ihtilaflı dönemde yükümlü şirketçe ihracat istisnası uygulamasına ilişkin olarak beyan olunan ve teminat karşılığında kendisine iade olunan katma değer vergisi miktarının yanlış hesaplanmadığından bahisle cezalı olarak kısmen geri istenilmesinden doğduğu anlaşılmaktadır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde; ’bu Kanun’un 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisi, Maliye Bakanlığı’nca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur’ denilmiştir. Bu maddenin atıfta bulunduğu 11. maddede ise; ihracat teslimleri ve teslimlere ilişkin hizmetlerin katma değer vergisinden müstesna olduğu belirtilmiş, 2. bendinde de bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile istisnanın uygulanacağı asgari miktarı tespit hususlarına ilişkin olarak Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Olayda; yükümlü şirketin imalatçı ihracatçı sıfatıyla ihtilaflı dönemde ihraç ettiği1.204.635.522 lira tutarındaki dondurulmuş parmak patates nedeniyle ihraç bedelinin % 12’si oranında 144.566.263 lira katma değer vergisinin iadesini talep ettiği ve teminat karşılığında söz konusu vergi iadesini aldığı ancak; daha sonra yapılan vergi incelemesinde; yükümlü şirketin iade hakkı doğuran ihracat İşlemlerine ilişkin olarak yüklendiği vergilerin yanısıra yurt içi satışlara yönelik diğer işlemler nedeniyle yüklendiği ve indirim hakkına sahip olduğu katma değer vergilerini muhasebe kayıtlarında ayırmayıp, aynı hesapta takip ettiği, ayrıca iadeye tabi veya indirim konusu olan işlemlerin birbirinden ayrılması suretiyle ladesi gereken gerçek vergi miktarının 78.459.748 lira olduğunun saptandığı dosyada mevcut inceleme raporundan anlaşılmaktadır. Yükümlü tarafından 3065 sayılı Kanun’un 31. maddesî uyarınca amortismana tabi iktisadi kıymetleri yönünden de iade hakkına sahip oldukları bu konuda Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan genel tebliğler uyarınca talep edecekleri iade miktarının ihracat bedelinin % 12’sini geçemeyeceği öngörüldüğünden bu miktarın talebedildiği, 31. madde gözönüne alındığında bu miktarın daha fazla olduğu Vergi Mahkemesince yalnız iade hakkı doğuran işlemler sebebiyle yüklenilen vergilerin iadesinden bahisle vergi aslının onanmasına karar verildiği ileri sürülmüştür. 3065 sayılı Kanun’un yukarıda sözü edilen maddelerin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığı’nca yayınlanan ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 24 ve 26 sayılı katma değer vergisi genel tebliğlerinde; vergiye tabi işlemlerle iade hakkı doğuran işlemleri birlikte yapan mükellefler bakımından amortismana tabi iktisadi kıymetlere ait katma değer vergisinde ia de uygulaması düzenlenmiş ve 24 sayılı genel tebliğde, iktisadi kıymetin münhasıran iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması halinde amortisama tabi iktisadi kıymet için ödenen vergilerde dahil olmak üzere iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle vergilerden bu işlemlerin % 10’una tekabül eden kısmın iade edilebileceği belirtilmiş, 26 Seri No’lu genel tebliğde ise söz konusu nispet % 12’ye yükseltilmiştir. Bu durumda, yükümlü şirketin ihtilaflı dönemde ihracaata yönelik mal mevcudunun ne olduğu, bu mal üzerindeki katma değer vergisi yükünün ve fiilen ihraç edilen emtia üzerinde kalan vergi yükünün miktarının, iade hakkı doğurmayan vergili işlemlere yönelik vergi miktarından ayrı olarak saptanması, öte yandan; yükümlü şirketin amortismana tabi iktisadi kıymetinin ve buna ait ödenmiş katma değer vergisi miktarının defter kayıtları ve sair belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle iade edilmesi gereken katma değer vergisi miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle vergi aslının aynen onanması yolunda tesis olunan mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Kaçakçılık cezasına yönelik Vergi Dairesi müdürlüğü temyizine gelince; Vergi Mahkemesi’nin kaçakçılık cezasının kusura çevrilmesine ilişkin kararı aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüştür. Açıklanan nedenlerle; Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü şirket temyiz isteminin kabulü ile yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere mahkeme karannın bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|