|
Dairesi
Borcun ilgili bulunduğu KDV beyannamelerinin verildiği dönemde şirket yönetiminden ayrıldığı yolundaki iddialar vergilendirme ve hesap hataları kapsamında bulunmaz.
|
|
Karar No
1989/527
|
|
Esas No
1988/521
|
|
Karar Tarihi
07-03-1989
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
Borcun ilgili bulunduğu KDV beyannamelerinin verildiği dönemde şirket yönetiminden ayrıldığı yolundaki iddialar vergilendirme ve hesap hataları kapsamında bulunmaz. Dava, ortağı bulunduğu limited şirkete ait katma değer vergisi borcunun tahsili amacıyla davacının şahsî mal varlığına uygulanan ihtiyati haczin, verginin ilişkin bulunduğu dönemde müdür olmaması nedeniyle sorumlu tutulamayacağı, şirket borcunun kendisinden tahsil edilemeyeceği iddiasıyla kaldırılması isteminin reddine ilişkin Maliye Bakanlığı işleminin iptali talebiyle açılmıştır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un ihtiyati hacze itiraza ilişkin 15. maddesinde, haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanların haczin tatbiki, gıyapta yapılan hacizlerde haczin tebliği tarihinden itibaren (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlemine bakan Vergi itiraz Komisyonu nezdinde ihtiyati haciz sebebine itiraz edebilecekleri hükmü bağlanmış, 2576 sayılı Bölge idare Mahkemeleri, idare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 13. maddesinde de itiraz deyimi «vergi mahkemesinde dava açılması» itiraz Komisyonu deyimi ise «vergi mahkemesi» olarak belirlenmiştir. Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde vergi hatasının vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirilmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olduğu belirtilerek, 117. maddesinde hesap hatalarının 118. maddesinde de vergilendirme hatalarının nelerden ibaret olduğu ayrıntılı bir şekilde sayılmış bulunmaktadır. Davacıya, %40 hissesine sahip bulunduğu Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Sirkelinin 1985 yılı birinci dönemi (OcakŞubatMart 1985) için şirketin tek imza ile yetkili müdürü olan K. A. tarafından beyan edilerek ödenmeyen katma değer vergisi borcundan anılan şirket ve kişiden tahsil edilemeyen meblağın tahsili amacıyla ihtiyati haciz uygulanıp uygulanamayacağı hususu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 118. maddesinin 1. bendinde «bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınması» olarak tanımlanan «mükellefin şahsında hata»ya girmediği gibi, sözü geçen maddelerde belirlenen diğer vergilendirme ve hesap hataları kapsamında da bulunmamaktadır. Bu haliyle hukukî bir soruna ilişkin olan anlaşmazlığın çözümü yasaların hukuksal analiz ve yorumunu gerektiren bir nitelik taşıması itibariyle şikayet yoluyla vaki başvuru üzerine tesis olunan olumsuz yöndeki işlemde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine oyçokluğu île karar verildi.
|
|