Danıştay Dördüncü Daire
Hukukî konulara ilişkin uyuşmazlıklar düzeltme ve şikayet kapsamına girmez. Dava, sözkonusu gelir vergisinin iadesi için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre düzeltme isteyen yükümlünün bu isteminin Vergi Dairesi Müdürlüğünce reddi üzerine, Maliye Bakanlığı'na şikayet yoluyla yaptığı başvuruya 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle tesis olunan olumsuz işlemin iptali talebiyle açılmıştır. 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinin (J) bendinde, Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlere karşı açılacak davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görüleceği hükme bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Vergi Hatalarım Düzeltme" başlıklı bölümünde yer alan 116. maddesinde, "Vergi Halası" vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi olarak tanımlanmış, 117. maddesinde de "Hesap Hataları" matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması şeklinde sayılmış, 118. maddesinde ise "vergilendirme hataları" mükellefin şahsında hata, mükellefiyete hata, mevzuda hata, vergilendirme veya muafiyet döneminde hata olarak açıklanmıştır. Olayda, yükümlünün sözkonusu faizin tazminat mahiyetinde bir faiz olduğu, menkul sermaye iradı sayılamayacağı ve bu itibarla Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesi hükmü içinde mütalaa edilip vergilenemeyeceği yolundaki iddiasına mukabel, davalı Bakanlık bu faizin menkul sermaye iradı olduğunu ve anılan 75. madde hükmü uyarınca vergilendirilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Bu suretle, sözü edilen faizin Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesi hükmü çerçevesinde menkul sermaye iradı sayılıp sayılamayacağı ve dolayısıyla vergilendirilip vergilendirilemeyeceği hususu tartışma konusu olup, anılan faizin menkul sermaye iradı sayılamayacağı yolunda Gelir Vergisi Kanunu'nda açık bir hüküm de yoktur. Bu durumda buradaki uyuşmazlık Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen vergi hatalarına ilişkin olmayıp hukukî bir uyuşmazlık niteliğınde olduğundan, yükümlünün istemi düzeltme hükümleri kapsamına girmemektedir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, oybirliğiyle karar verildi.