Danıştay Üçüncü Daire
Vergi kaybına sebebiyet verilmesi hali sözkonusu ise vergi, kaçakçılık cezası ile salınacaktır. Ancak, mükellef veya sorumlular tarafından açılacak bir davada, kasıt unsurunun var olmadığının ispatı halinde, kaçakçılık cezası, şartları var ise ağır kusur veya kusura dönüştürülebilir. '...Bilindiği gibi, gerek Vergi Usul Kanunu'ndaki düzenlemeler ve gerekse vergi hukukunun genel ilkelerine göre, tarhiyat aşamasında tarh edilen vergiye esas alınan gelirin sağlandığının ve kesilen cezayı gerektiren hallerin varlığım kanıtlanması vergi idarelerine düşen bir görevdir. Oysa, Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi ile kaçakçılığın tanımında yapılan değişiklik ile, maddenin sekiz bendinde sayılan hallerin varlığı halinde mükellef veya sorumlunun vergi ziyaına sebebiyet veren davranışlarında kasıtlarının var olduğu hususunun vergi idarelerince araştır;lıp ispatlanması yükümlülüğü kaldırılmıştır. Yani, anılan bentlerde açıklanan şekilde vergi kaybına sebebiyet verilmesi hali sözkonusu ise vergi kaçakçılık cezası ile salınacaktır. Ancak, mükellef veya sorumlular tarafından açılacak bir davada, kasıt unsurunun var olmadığının ispatı halinde kaçakçılık cezası, şartları var ise ağır kusur veya kusura dönüştürülebilecektir. Başka bir ifade ile sözkonusu yeni düzenleme ile kastın varlığı konusundaki ispat külfeti yer değiştirmiştir. Aksi anlayış, vergi hukukunda uygulanan ceza ilkelerine ve kaçakçılık cezasının genel tanımına aykırı düşer, yasa koyucunun sözkonusu madde ile, genel esaslara aykırı bir düzenleme getirdiğim söylemek mümkün değildir. Esasen ceza kesmeye ilişkin idari işlemin hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi de, yargı yerlerinde böyle bir araştırma ve değerlendirme yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Dava konusu uyuşmazlıkta, matrahın bulunuş biçimi ve olayın özelliğine göre yükümlünün kasten vergi kaybına neden olduğu kanısına varılmamıştır. Öte yandan, Vergi Usul Kanunu'nun 348. maddesinde, kaçakçılık ve ağır kusur sayılan haller dışında herhangi bir suretle vergi kaybına yol açılması hali, kusur cezası kesilmesini gerektiren neden olarak tanımlanmış olup, yükümlünün uyuşmazlık yılında vergi kaybına yol açan eylemi kusur cezası kesilmesini gerekli kılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin vergi aslına ilişkin kısminin reddi ile kararın sonucu itibariyle yerinde görülen bu kısminin onanmasına, temyiz isteminin cezaya ilişkin kısminin kabulü ile kararın cezayla ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına ve 2577 sayılı idari Yargılama Usu lü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davanın kusur cezasına ilişkin kısminin kabulü île kararın cezayla ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına ve 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davanın kusur cezasına ilişkin kısminin reddine vergi aslında oybirliği, cezada oyçokluğu ile karar verildi.'