Danıştay Dördüncü Daire 

Yıllık gayrisafi kazanç ve iratları toplamı, yasanın öngördüğü miktarın altında kalan mükelleflerin, ücret, gayrimenkul sermaye iradı gibi diğer kaynaklardan elde ettikleri gelirlerini beyan etmeleri ihtiyaridir. Yükümlünün 1981 takvim yılında elde ettiği gayrimenkul sermaye iradı ile ücret gelirini beyan etmemesi üzerine re’sen takdir yoluyla salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasını; yükümlünün mükellefiyetinin maliki bulunduğu dükkanın kiralanmasından elde edilen gayrimenkul sermaye iradı ile ilgili olduğunun anlaşıldığı, duruşma sırasında ibraz edilen belgelerin incelenmesinden sözkonusu dükkanın 10.8.1978 tarihinden itibaren 4 yıl süre ile kiralandığı, kiracı tarafından 1981 yılma ait kira stopaj beyannamelerinin verilip vergilerin de ödendiğinin belirlendiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde, gayrimenkullerin kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılacağının açıklandığı, aynı Kanun’un 87. maddesinde ise, tam mükellefiyette vergiye tabi yıllık gayrisafi kazanç ve iratlarının toplamı iki milyon lirayı aşmayan mükelleflerin, bu kazanç ve iratlarından vergisi tevkif yoluyla kesilmiş bulunan ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile götürü usulde vergilendirilmiş bulunan ticari ve mesleki kazançlarım beyannameye ithal etmelerinin ihtiyari olduğu hükmüne yer verildiği, dosyanın incelenmesinden yükümlünün vergiye tabi yıllık gayrisafi kazanç ve iratları toplamının iki milyon lirayı aşmadığının anlaşılması ve bunun aksinin de Vergi Dairesi’nce iddia ve ispat olunamaması sebebiyle, re’sen salınan cezalı vergilerde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kaldıran Vergi Mahkemesi kararının; yükümlünün Vergi Dairesi’ne her hangi bir bildirimde bulunmaması sebebiyle re’sen salınan cezalı tarhiyatta yasal isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.