Danıştay Dördüncü Daire
Sakatlık indiriminden yararlanmaya esas olan rapordaki bulguların gözlem ve kanaate dayalı olarak yorumlanması mümkün değildir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2454 sayılı Kanunla değişik 31/2. maddesinde, çalışma gücünün asgari %80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabının birinci derecede, asgari %60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ikinci derecede ve asgari %40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının da üçüncü derecede sakat sayılarak maddede belirtilen sakatlık indiriminden faydalanacakları hükme bağlandıktan sonra, sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usullerin Maliye, Sağlık ve Sosyal Yardım ile Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile tespit edileceği belirtilmiştir. Bu hüküm uyarınca hazırlanan ve 28.4.1981 gün ve 17324 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren, 'Sakatlık indiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık, Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmelik' hükümlerine göre, yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen raporlarda yer alan laboratuvar bulgularının, klinik muayene bulgularının, sakatlık bulgularının ve teşhisin, Maliye bakanlığı Başhekiminin başkanlığında teşekkül ettirilen Merkez Sağlık Kurulunca incelenmek suretiyle, hizmet erbabının sakatlığı nedeniyle çalışma gücünün yüzde kaçım kaybettiği hususunda karar verileceği ve eğer anılan Kurulca gerekli görülmesi halinde raporu düzenleyen veya bir başka hastanenin sağlık kurulundan, hizmet erbabının tekrar muayenesi ile ek veya yeniden bir sağlık kurulu raporu düzenlenmesini isteyebileceği açıkça belirtilmiştir. Buradan anlaşılması gereken raporda belirtilen bulguların açık elması halinde bu rapora dayanılarak, teşhis veya bulgularda açıklık oluşması halinde ise yeniden düzenlenecek ek veya yeni rapora dayanılarak değerlendirmenin mutlaka Merkez Sağlık Kurulunca yapılacağının amaçlanmış olmasıdır. Öyleyse Merkez Sağlık Kurulunca verilen kararların, Kurulun isteği olmaksızın bir başka rapora dayanılarak sakatlanması sözkonusu olmadığı gibi, ihtisası gerektiren bir konuda gözlem veya kanaate dayalı olarakta zarar verilmesi mümkün değildir. Olayda, Gelir Vergisi Kanununda yapılan yeni düzenlemelerden önce sakatlık indiriminden yararlanmakta olan yükümlüden, yeni yasal düzenlemenin gereği olarak istenilen tam teşekküllü hastane verilen sağlık raporunun, Merkez Sağlık Kurulunca değerlendirilmesi sonucunda işgücünün %37'sini kaybettiği ve bu haliyle de sakatlık indiriminden yararlanamayacağına ilişkin kararda bir hata olmadığı, anılan Kurula itiraz üzerine, raporun yeniden incelenmesiyle de ilk verilen %37 işgücü kaybı yolundaki değerlendirmeden açıkça anlaşılmaktadır.Bu nedenle yükümlüce ileri sürülen iddialar, sözkonusu Merkez Sağlık Kurulu kararının hatalı olduğunu göstermediği gibi, vergi mahkemesince de duruşma esnasındaki gözleme dayanılarak ve kanaat üzerine uyuşmazlığa konu işlemin iptalinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlık konuşu Maliye Bakanlığı işleminde yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırılık bulunmadığından davanın reddine, oybirliği ile karar verildi.