Danıştay Dördüncü Daire

Mirası reddetmiş kanuni mirasçı adına tarhiyat yapılamaz. Yükümlünün bankerlik faaliyetinde bulunduğu halde ödediği faizlerden vergi tevkif ederek muhtasar beyanname ile bildirmediğinin inceleme raporuyla tespiti üzerine 1982 yılından dolayı' mirasçısı sıfatıyla kardeşi .......... adına re'sen salınan gelir (stopaj) vergisini; dosyanın incelenmesinden uyuşmazlığa konu tarhiyata ait ihbarnamelerin '........, mirasçısı ..........' adına düzenlendiği, tebligatın '....... terekesi kayyumu'na yapıldığı, davanın tereke kayyumu tarafından açıldığı, ara kararıyla getirtilen belgeler ile Sulh Hukuk Mahkemesi kararından ise mirasın yasal mirasçılar tarafından reddedildiği, mal varlığının tamamının mükellefin sağlığında vasiyet edildiğinin anlaşılmakta olduğu, lehine vasiyet yapılanlar içinse olayda Medeni Kanunun 463. maddesinin uygulanacağının doğal olduğu, öte yandan 213 sayılı Kanunun 12. maddesinde, ölüm halinde mükellefin ödevlerinin mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılara geçeceği hükmüne yer verildiği, olayda yasal mirasçıların mirası reddettikleri , ancak mansup mirasçıların da, Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyada bulunan kararma göre vasiyetnamenin aynen tenfizi ve borçların da resmen tasfiyesini istedikleri ve bu nedenle de vasiyetnamenin aynen tenfizine, terekenin mal varlığının borcundan fazla olması sebebiyle de Medeni Kanunun 575/1. maddesi uyarınca resmi tasfiyenin adi tasfiye yoluyla yapılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı buna göre mirasın intikal ettiği mansup mirasçılar adına düzenlenmiş her hangi bir ihbarname bulunmadığı, bu durumda da mirası reddetmiş kişi adına ihbarname düzenlenmesinin yasaya aykırı olduğu, kaldı ki ihbarnamede miras hissesinin de dikkate alınmadığı, bütün bu sebeplerle Vergi Usul Kanununun 8. maddesine göre düzenlenmiş ve 94. maddesine göre de tebliğ edilmiş bir ihbarnamenin varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle kaldıran Vergi Mahkemesinin 12.11.1986 günlü ve E:1984/285, K:1986/805 sayılı kararının; mirası reddedenin yükümlünün kız kardeşi, vasiyetname ile tayin edilen mansup mirasçıların ise yeğenleri olduğu, dolayısıyla olayda muvazaa bulunduğu, davayı açan kayyumun davanın görülmesi sırasında davanın seyrini değiştirdiği ve böylece zamanaşımı dolmadan tarhiyatın mansup mirasçılar adına yenilenmesi imkanım ortadan kaldırdığı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.