Danıştay Dördüncü Daire

Davacı şirketin sermayesinin %99'una sahip bulunan Bankadan yaptığı istikrazın 19761979 yılları arasında giderek artması ve 1978 yılında gerçekleştirilen sermaye artırımı dolayısıyla bankanın taahhüdünün kredi hesabından mahsup edilmesi istikrazın teşebbüste devamlı kullanıldığım gösterir ve 1975 yılında öz sermayeye oranı %1622'ye ulaşan istikrazın örtülü sermaye sayılması gerekir. 1978 takvim yılı işlemleri incelenen Şirketin, sermayesinin %99'una sahip bulunan Bankaya ödediği kredi faizlerinin, örtülü sermaye teşkil ettiği belirtilerek inceleme raporuyla saptanan matrah farkı üzerinden adına ikmalen salınan kurumlar vergisi ile kaçakçılık cezasını; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun değişik 15/2; 16. maddelerine göre, kurumların aralarında vasıtalı, vasıtasız bir şirket münasebeti veya devamlı ve sıkı bir iktisadi münasebet bulunan gerçek ve tüzel kişilerden yaptıkları istikrazlar, devamlı olarak kullanılır ve bunlarla kurumun öz sermayesi arasındaki nisbet, emsali kurumlara nazaran bariz bir farklılık gösterirse; istikrazlar dolayısıyla 1974 yılı sonunda 169.201.834 lira 1979 yılı sonunda 255.943.681 liraya kredi bakiyesinin ulaşmasının istikrazların teşebbüste devamlı kullanıldığını gösterdiği; alınan istikrazlardan geri ödeme sözkonusu olmayıp, devamlı teşebbüste kullanıldığı, anlaşıldığı, 1978 yılında gerçekleştirilen sermaye artırımı sırasında, banka tarafından taahhüt edilen 100.000.000 liranın kredi hesabından mahsup edilmesinin de teşebbüste devamlı olarak kullanıldığım gösterdiği, bu yolla faiz adı altında vergisi ödenmeyen kar paylarının Bankaya transfer edildiği, örtülü sermaye tesbitinde Kanun'un aradığı istikraz / öz sermaye oranının 1974 yılında %501.8; 1975'de %1622, daha sonraki yıllarda sonsuza ulaştığı, bu da emsali kurumlara nazaran bariz farklılık gösterme şartım oluşturduğu; bankaların para ticaretiyle uğraşmalarının; iştiraklerinde örtülü sermaye teşkil ederek bu şekilde bir takım fonları vergi dışı bırakılmalarının amaçlandığı, aynı bankanın diğer sanayi kuruluşlarına verdiği kredi limitlerinin çok dar tutulduğu, bu durumda ............'ya açılan kredilerin esasen örtülü olarak tesis edilmiş sermaye olduğunun görüldüğü, bankanın da bu şekilde zararlarım kamufle etmek imkanına kavuştuğu; 19741979 yıllarında şirketin devamlı zarar etmesi sonucu, matrah oluşmadığı, kurumlar vergisi ödemediği, banka ise bu yıllardan toplam 56.183.613 lira kazanç beyan ettiği halde 1979'da 149.311.741 lira zarar gösterdiği;kanun koyucunun kurum kazancının aşındırılmasını önlemek istediği; ortada vergi ziyanı olup, kastın bulunmadığı kanıtlanamadığından uygulanan cezada da isabet olduğu gerekçesiyle onayan .......... Vergi Mahkemesi kararının örtülü sermayeden bahsedilebilmek için ortada vergi ziyanı olması gerektiği, ödenen faizler nedeniyle Bankanın ödediği gider vergisi nazara alınırsa vergi ziyanı bulunmadığı belirtilerek bozulmağı tarhiyatın kaldırılması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.